Post Gazetesi
ZÜRİH- Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve on ilimizi etkileyen ve depremin ilk günlerinden itibaren bölgede acil ihtiyaç maddeleri dağıtan İsviçre merkezli Borderfree Association yardım kuruluşu şimdi de deprem bölgesi için kalıcı eser yapma hazırlığına başladı. Borderfree Association yardım kuruluşu müdürü Vanja Crnojević Bosna, Yunanistan, Sırbistan ve Lübnan'daki birçok afette görev aldığını ancak Türkiye’de gördüğü manzaranın gördüklerinin çok ötesinde olduğunu söyledi. Borderfree Association Müdürü Vanja Crnojević, deprem bölgesinde yaşadıklarını anlatarak, “Depremden kısa bir süre sonra Veysel Doymuş ve diğer üç çalışanıyla birlikte Türkiye-Suriye sınır bölgesine ulaştık. Ekiple birlikte, depremin en çok etkili olduğu Gaziantep ve çevresinde yiyecek ve çadır ile tıbbi destek sağladık. Ama felaketin boyutu benim kanımı dondurdu. İsviçre'de gördüğümüz görüntüler, Türkiye'de gördüğümüz ürkütücü manzaranın karşısında hiçbir şey olmadığını şahit olduk. Abartmadan söylüyorum kıyamete benziyordu. Ekibinin Türkiye'de yaşadıkları, daha önce görülenlerin çok ötesindeydi.
"Kimse böyle bir felakete hazır olamaz"
Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketinin büyüklüğü karşısında hiçbir ülkenin hazır olmak gibi çalışması olamayacağını belirten Crnojević, “Türkiye’de karşılaştığımız inanılmaz bir doslukla karşılaştık. Mesela güneyden deprem bölgesine gönüllü olarak yemek pişirmek için gelen öğretmenler vardı. Türkiye'nin dört bir yanından gece gündüz hayatta kalanları arayan ve onlara destek olmak isteyen yardım gönderenlerin yanı sıra gelen her yardım kuruluşu kurtarma ekibi polis jandarma ve diğer kolluk kuvvetlerinin koordineli bir çalışmasına şahit olduk. Dağıtımlarda bize her zaman Jandarma yardımcı oldu. Narlı'da bir kampta hijyen malzemeleri dağıtıyorduk yanımız İsviçre Almancası bilen organizasyonumuzu tanıyan ve geçmişte bize destek olan iki kardeş yanımıza geldi. Birçok aile üyesini depremde kaybettiklerini, hayatta kalan tek kişi olan 16 yaşındaki kuzenlerine bakmaya gelmişlerdi.
Benim o yaşta bir oğlum var ve artık tek başına olan bu çocuğun düşüncesi beni inanılmaz üzüyor. Bu depremin onun gibi binlerce çocuğu geride bıraktığını ve sayısız aileyi sonsuza dek yok ettiğini biliyorum. Depremden etkilenen bölgede geniş bir ağa sahip olmayan, aynı zamanda aile ve arkadaşlarının da bulunan Veysel Doymuş'un yardım dağıtımında önemli bir katkısı oldu. Bölgeye dönük yardım çalışmalarımızı kalıcı eserler yaparak devam ettireceğiz” dedi.
Veysel Doymuş, "Yaşadıklarım beni inanılmaz duygulandırdı"
Borderfree Association yardım kuruluşunun bir gönüllü çalışanı ve deprem bölgesinin bir ferdi olan Veysel Dolmuş, bölgede yaşadıklarının unutamadığını ve hala o günleri yaşadığını belirterek, “Sokaklarda, yıkılan evlerin önünde, yemek kuyruklarında çok tanıdık yüzler gördüm. Şoktaydım ve birdenbire bu insanların hayatlarının sadece birkaç saniye içinde tamamen değiştiğini fark ettim. Dün aileleriyle birlikte güzel evlerde yaşayanlar bir gecede her şeylerini kaybettiler ve yemek için sırada beklemek zorunda kaldılar. İsviçre'den Türkiye halkı için büyük bir dayanışma örneği gösterdiler. Yardım malzemeleriyle dolu uçaklar ardı ardına yardım taşıdı. Borderfree derneği olarak kurulduğundan beri farklı bir yardım stratejisi izliyoruz. Mümkün olan her yerde, etkilenen ülkelerde ekonomiyi desteklemek için yardım malzemeleri yerel olarak satın alınıyoruz. Bu deremde de bu şekilde hareket ettik. Depremden etkilenen bölge insanı inanılmaz acılar yaşadı. Büyük bir yıkım yaşandı. Depremin yaralarının sarılması ancak güçlerin birleştirilerek oluşacak sinerji ile sarılacağına kanaat getirdik. Birçok yerel kuruluşla iş birliğinde çalışmak için temastayız. "
Borderfree Derneği, acilen yardıma ihtiyaç duyulan yerlerde yardımda bulunuyor. Büyük, yerleşik kurumlarda karar verme süreçleri genellikle daha uzundur ve bu nedenle küçük kuruluşlar nispeten hızlı hareket edebilir. Cesur eylemlerine güvenen sadık bağışçılar sayesinde, bir heyet acil, bürokratik olmayan ve hızlı yardım sağlamak için mümkün olan ilk uçuşla Türkiye'ye seyahat ederek yardım dağıtımına başlayabildik. Hızlı bir şekilde yerel ağımız sayesinde, özellikle ücra köylerde her gün çok miktarda yiyecek, içecek ve gaz tüpü dağıtabildik. Ayrıca evsizlere çadır temin edilerek, Dernek görevlisi Ercan Aktaş’ın katkılarıyla bir adet Mobil Klinik Gaziantep il sağlık müdürlüğüne teslim edildi. Şimdi ise kalıcı eserler verebilmek için iş birliği görüşmelerimizi sürdürüyoruz.” Diyerek yardımda bulunan tüm bağış severlere teşekkür etti.