Türk, açık mektubunda, AB'nin, insanların haklarının korunmasını daha da güçlendirmek için bir fırsat olan bu teklif konusundaki kararlılığını takdir ettiğini belirtti.
Bu yasanın sadece AB ve üye devletleri içinde bir etkiye sahip olmakla kalmayıp, dünya çapında yapay zekayla ilgili diğer düzenleyici çerçeveleri de etkileyeceğini aktaran Türk, yapay zeka uygulamalarının giderek daha kapsamlı hale geldiğini vurguladı.
Türk, yapay zekanın tüm sektörlere yayıldığı bir dönemde uluslararası insan hakları hukukunun yol gösterici bir pusula olması gerektiğine işaret ederek, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin yasaya ilişkin insan hakları temelli analizini ve tavsiyelerini paylaştı.
Müdahaleci gözetleme uygulamalarının, yürürlükteki uluslararası hukuka uygun olarak kesin şekilde sınırlandırılması veya uygun şekilde yasaklanması yönündeki çabaları kuvvetle desteklediklerini belirten Türk, ayrıca Avrupa Parlamentosunun kapsamlı temel haklar etki değerlendirmeleri (FRIA) önerisine güçlü desteğini ifade etti.
Türk, "teknik standartlar" ve "yapay zekanın tüm alanlardaki zararlarına bütüncül yaklaşım" konularında da tavsiyelerini aktardı.
AB yapay zeka yasası
Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri 14 Haziran'da yapay zekaya yönelik ilk kuralları içeren yasa tasarısını 28 "Hayır" oyuna karşı 499 "Evet" oyuyla kabul etmişti.
Yasa tasarına göre, yapay zeka sistemlerinin insanlar tarafından denetlenmesi, ayrım yapmaması, güvenli, şeffaf ve çevre dostu olması gerekecek.
Tasarı, biyometrik yüz tanıma sistemlerinin kullanımını ve sosyal medyadan veya güvenlik kamerası görüntülerinden kullanıcı verilerinin toplanmasını kısıtlamayı amaçlıyor.
Yasanın 2025'ten önce yürürlüğe girmesi beklenmiyor.