Değerli okuyucularım, Kıymetli Dostlar,
Bazı meseleler vardır o meseleler her şeyden üstüdür. Türk Kürt kardeşliği bunlardan biridir. Yazım, Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarını özellikle gençlerimizi birbirine kırdırmak isteyen bazı fitne odaklarına cevap ve bizim insanımıza da tavsiye niteliğindedir.
Malumunuz 8 Mayıs’ta İsviçre’nin Basel şehrinde 23 Nisan şenlikleri esnasında çocuk ve kadınların da bulunduğu bir ortamda vatandaşlarımıza saldırılar olmuştu. Basel Polisi şahısları gözaltına almış ve dava savcılığa intikal etmiştir. Mesele savcılığa intikal ettiğinden olayla ilgili fazla teferruata girmek istemiyorum. Ben, görünenden çok görünmeyen ile yani perde arkasında olanlarla ilgilenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılan saldırı kimlerin işine yarıyor, kimlerin işine yaramıyor biraz geniş çerçeveden bakalım istiyorum . Kesin olan şu ki, Türkiye Vatandaşı olan Türk veya Kürt hiç kimsenin işine yaramadığı açıkça ortada. Almanya, Fransa, Avusturya ve İsviçre medyası bu olayı Türk-Kürt kavgası diye medyaya yansıttı. Türkiye vatandaşı Türkler ve Kürtler ne kadar da bunun Türk-Kürt kavgası olmadığını, bu başlıkları kabul etmediklerini belirtselerde, Batı medyası sanki bir yerden talimat alırcasına manşetlerine “Türk-Kürt kavgası” başlıklarını taşımaya devam ettiler. Bu hatalı manşetlere ne kadar dirensek de düzeltmiyorlardı.
İsviçre basınında çıkan İnternet gazetelerini her gün takip eder ve okurum. Bir çok gazeteyi okuduktan sonra kendi analizimi yaparım. Hiç bir zaman çıkan habere doğrudan kendimi kaptırmam ve çevremdekilerin de kapılmasına müsaade etmem. Tarih boyunca değişmeyen tek şey vardır, oyunlar perde önünde oynansa da, her zaman perde arkasında hazırlanır ve pişirilir.
Basel deki bu olayı haber yapan bir Gazete’nin yorum kısımlarında iki kardeşimizin yaptığı yorumlar dikkatimi çekti. Bu yorumlar ve bu yorumlara verilen cevapların kimlerden geldiğini görünce herşeyi daha net anlayabiliyorsunuz zaten.
Birinci kardeşimizin yorumu “Türküm ama uğrunda can vereceğim Kürt kardeşlerim var, Biz kardeşiz”! Bu kardeşimizin yorumuna cevap ise Almanlardan gelmiş. Alman olan bir kaç kişi ``Hayir Türk-Kürt Kardeş degildir bunu kabul etmiyoruz`` diye cevap yazmışlar.
Diğer bir kardeşimizin yorumu` `Kürdüm ve Türk-Kürt Kardeştir bizi ayıran kalleştir`` yorumunda bulunmuş. Aynen bu kardeşimize de yine Almanlar’dan cevap gelmiş``Hayir Türk-Kürt Kardeş değildir`` diye cevap yazmışlar. Bu yapılan yorumlar bile nelere ve kimlere dikkat etmemiz gerektiğini açıkca ortaya koyuyor.
Degerli okuyucularım, kıymetli dostlar
Bana bazen “Ya bu kardeşliği senmi kurtaracaksın” diyenler oluyor. Bende “Herkesten ve her şeyden umudunuzu kestiğiniz anda belki de kurtarıcı sizsinizdir! Küsmekten ve kabullenip bir köşeye çekilmekten daha başka bir yol var! Mücadele etmek” diye cevap veriyorum. Türk- Kürt kavgası isteyenler, Türkleri ve Kürtleri kısacası Türkiyeyi zerre kadar sevmeyenlerdir. Türkiye’de etnik ve mezhepsel kaynaklı iç huzursuzluk çıkarmak isteyenlerdir. Daha açık söylüyorum, bizi bölmek, parçalamak ve sonrada yutmak isteyenlerdir. Selahaddin Eyyubi'nin kabrine ayağıyla vurarak, ”Kalk Selahaddin! Biz yine geldik” diyenlerdir. Anlamayan internetten bakabilir ne demek istediğimi daha iyi anlar.
Türküyle, Kürdüyle hepinizi 1300 yıllık kardeşliğimizin muhafızlığını yapmaya davet ediyorum. Sorunlar, sıkıntılar ve eksiklikler olabilir. Madem bir aileyiz, sorunlarımızı bir ailede olması gerektiği gibi kendi aramızda konuşalım ve çözelim. Aramıza fitneyi, fesadı ve hasedi sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Lütfen kışkırtıcı paylaşımlara dikkat edelim. Fitne çıkaran medya organlarının oyununa alet olmayalım. Kardeşliğinize zeval getirmeyin. Dost görünen ancak kesinlikle dost olmayan kesimleri sevindirmeyin! Etnik, ideolojik ve mezhepsel çatışmalara maruz kalan Irak ve Suriye’nin durumu hepinizin malumudur. Türkiyeyi, İrak ve Suriyeye çevirmek isteyen odakların yazdıkları senaryoda rol almayalım.
Ben Türkleri de, Kürtleri de kısacası Türkiye’yi bütün renkleriyle seviyorum, tansiyonu yükseltmek adına değil, 1300 yıllık kardeşliğimize sahip çıkmak adına, Türkler ve Kürler üzerine oynanan oyunu bozmak adına duyarsız kalamıyorum. Inadina Türk-Kürt kardeştir diyip kardeşliğimize sahip çıkalım. Aranıza fitne fesat sokmak isteyenler olduğunda aklınıza bu yazdıklarım gelsin. Türkler ve Kürtler Kardeştir! Kayınçodur! Dünürdür! Damattır! Gelindir! Tertibdir! Mesai Arkadaşıdır! Komşudur! Evli Çifttir! Kuzendir! Çanakkale ve Sarıkamışta Şehittir! Akrabadır! iş yerinde ortaktır! Hemşeridir! Bir Ailedir! Aileyi hiçbir güç birbirinden ayıramaz!
Herkesin bu yazılanlardan payına düşeni almasını umuyorum. Unutmayın, Gönlü güzel olanın niyeti de, söylemi de, eylemi de güzeldir.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi kardeşce ve muhabbetle selamlıyorum.