Sokaklarımız çakma Barby’lerle doldu
Mehmet Akif’in bir dörtlüğüyle yazımıza başlayarak meramımızı anlatmaya çalışalım.
“Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!”
Bugün sokaklarımızda karşılaştığımız çıplaklığın ana nedenini araştıran uzmanlar, bu durumun dünden bugüne gelişmiş bir durum olmadığını ortaya koyuyorlar.
Türk ve İslam kültürüyle hatta batı kültür değerleriyle bile hiçbir alakası bulunmayan bu durumun yarım asır önceden empoze edilmeye başlandığını görmekteyiz.
Dikkat ederseniz sokaklarda göbek bölgesi açık, geri kalan bölümlerini Barby denilen bebeğin kıyafetleri gibi nesnelerle örten bir nesil dolaşıyor. Hilafsız bu şekilde dolaşan ve bu şekilde dolaşmayı gayet normal karşılayan bu kalabalıklar, belki de bu halden mustarip olan bizleri düştüğümüz bu durundan dolayı hayıflanıyorlardır. Yani onlar normal biz ise onlara göre anormaliz.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Egemen, bir makalesinde; “Oyuncak bebekler insanlık tarihinde psikolojik etkileri açısından evrenseldir. İlkel düzeyde oyuncak bebek bir büyü aracı ya da büyünün ta kendisidir. Dolayısıyla insan ruhunu simgeler. Oyuncak bebeklerin çocuk gelişimine diğer bir katkısı da kendini yönetme becerisi ve hayal gücünü geliştirmesine imkan tanımasıdır. Oyuncak bebekleri giydirmek, elbiselerle oynamak çocuğun üretkenliğini geliştireceği gibi, kendine olan güvenini de artırır. Farklı giysileri oyuncak bebeğine giydiren çocuk, aslında kafasında canlandırdığı kişi olmaya çalışır. Oyuncak bebeklerin tüm bu kazanımları kuşkusuz ki doğru seçimler için geçerlidir. Doğru olmayan bir seçimle çocuk yanlış bir hedefe bunun sonucu olarak ta özgüven kaybına, yanlış alışkanlık, tutum ve değerleri benimsemesine neden olabilir. Bu anlamda detaylı bir şekilde incelenmesi gereken oyuncak bebek türü ise Barbie Bebeklerdir” ikazında bulunmuştu.
Şimdi sokaklarımızda gördüğümüz manzara Barby bebeklerinin tahribatının bir neticesidir. Bugün kıyafette gördüğümüz bu durum yarın ise şu şekillerde karşımıza çıkacaktır
Barbie oyuncak bebek olmanın ötesinde birçok şeyi simgelemektedir. Çünkü bu yoldan para kazanacaklar ve kültür erozyonuna neden olmak isteyenler böyle istiyor.
Zayıflık
Bakımlılık
Güzellik
Şıklık
Modaya uygunluk
Lüks hayat
Saydığımız bu özelliklere sahip olmayan kızlar mutsuz olacağı gibi başta ailesi ve çevresini mutsuz edecektir.
Oyuncaklar, günlük hayatta kadının ve erkeğin nasıl davranması gerektiğine dair adeta reçete konumundadırlar. Bugün bunu yakinen görmekteyiz. Barbie bebeklerin çocuklara büyüyünce nasıl olmaları gerektiği konusunda olumsuz örnek teşkil ederek ruh ve vücut sağlığına zararlı oldukları ve milli kültürden uzaklaşmaya neden oldukları gerekçeleriyle İran, Rusya ve Suudi Arabistan’da yasaklanması bu tezi doğrular niteliktedir. Barbie bebeklerin çocukların zihinlerinde tahribat oluşturduğu, cinsel dürtüleri körüklediklerini ve sahipsiz çocukları seks ticaretine teşvik ettiği belirlendi.
İngiltere'de yapılan bir araştırmada ise küçük kızların Barbie bebekler nedeniyle saldırganlaşma eğilimi gösterdiklerini ortaya koydu. Barbie'nin "mükemmel görüntüsünü" kıskanmaya başlayan kızların bebeklere verdiği zararlar doktorlarca incelemeye alındı. Barbie bebeklerin kafası ve bacaklarını kopartan kızların bu davranışlarının arkasında kıskançlığın yattığını söyleyen uzmanlar, aileleri uyararak, "Eğer kızınıza bu tip davranışlar seziyorsanız, hemen önleminizi alın. Kızların, Barbie bebekler gibi olmak için zayıfladığını ve yeme bozukluğu yaşadığını belirten uzmanlar, "Mankenler ile Barbie'lere özenip kilo vermek kızların sinir ve bağışıklık sistemine hasar veriyor" uyarısında bulundu.
İşte sokaklarımıza karşımıza çıkan manzaranın temelleri tarım asır önce planlanan bir oyunun sahneye konulmasıdır. Maalesef planlayanlar milyarlarca dolar kazanırken bir ise kendi neslimizi kaybettik. Barby sadece bir oyuncak bebek değildir. Kıyafetiyle çocuklarımız dejenere olduğu gibi filmleriyle de başka ahlaksızlıklar empoze edilmeye çalışılıyor.
Bu nedenle de çocuğun kendi kültürel ve etnik kökenini temsil eden oyuncak bebeklere ihtiyacı vardır. Çocuklarının kendi etnik köken ve kültürlerini simgeleyen oyuncak bebeklerle oynamasını sağlayan anne babalar, çocuklarında daha olumlu duygular uyanmasını sağlarlar.
Çocuğumuz mutlu olsun düşüncesiyle kendi ellerimizle satın aldığımız Barby canavarının tahribatını küçümsemeyelim. Barby onların olsun, siz çocuklarınıza milli olan “Çirkin, Korkut, Maviş, Satılmış, Bal Küpü, Tombul, Aşk Böceği, Ahbap, Tıknaz, Yumuşak, Küflü, Kucak Delisi ve Şaklaban” isimleri verdiğimiz oyuncak bebekleri hediye edelim.