Bütün dünyada Delta varyantının baskın olmaya başlaması ile artan yeni vakalarda hastaneye yatan ve hayatını kaybedenler arasında aşısızların oranının belirgin düzeyde yüksek olmasının aşının koruyuculuğunu bir defa daha ortaya koyduğunu söyleyen iç hastalıkları ve hematoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner “Covid 19 pandemisini kontrol altına alabilmenin tek yolu bulaşmayı azaltmaktır. Covid-19 aşısı aynı zamanda virüsün bulaşma riskini de azaltıyor. Bu konuda yayınlanan en son çalışmalardan biri olan Singapur çalışması, virüsü alan aşılanmış kişilerin bunu bir başkasına bulaştırma riskinin sadece 3-5 gün devam ettiğini gösteriyor. Bunun sebebi aşılananlarda virüse karşı gelişen antikor cevabı. Aşısızlarda ise bu oran iki hafta bazen daha da uzun sürelere kadar çıkıyor” dedi.
DELTA, BİN KAT DAHA BULAŞICI
Çin’de yapılan bir çalışmada Delta varyantının orijinal Vuhan virüsüne göre 1.000 kat daha bulaştırıcı olduğunun gösterildiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Çetiner, aşılamanın önemine değinerek “Son derece hızlı bulaşan ve ilk virüse göre daha tehlikeli bir varyantla karşı karşıyayız. Delta varyantı bütün dünyada baskın hâle geldi. Bu virüse karşı elimizdeki tek silah ise aşı. Aşının etkili olabilmesi için toplumun yüzde 80’inin virüse karşı bağışıklık kazanması gerekir. Şu ana kadar aşılarla yüzde 25 bağışıklık elde edildi. Hastalananlarla birlikte bu oran yüzde 30. Virüs insandan insana bulaşırken değişiyor ve yeni varyantlar ortaya çıkıyor. Eğer virüs bulaşmaya devam eder ve daha tehlikeli varyantlar gelişirse yüzde 80’lik toplumsal bağışıklık oranı da yeterli gelmeyebilir ” diye anlattı.
MASKE VE MESAFEYİ UNUTMAYIN
Aşının hastaneye yatışları, ağır hastalık geçirme ve yoğun bakıma düşme, ölüm oranlarını düşürdüğünü anlatan Prof. Dr. Çetiner “Aşılansanız bile virüse maruz kalırsanız, ilk 5 gün içinde bunu başkalarına virüsü yayma riskiniz devam ediyor. Durum böyle olunca insanların canı sıkılsa bile bazı tedbirlere devam etmek gerekiyor. Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi CDC son olarak hastalıkla savaşta kuralların değiştiğini, kişileri aşılanmış olsalar bile maske takmaya devam etmeleri gerektiği konusunda uyardı. Yani virüs mücadelesinde salgının ilk günlerindeki kurallara uymaya devam etmemiz son derece önemli” diye konuştu.
KARŞITLIK YOK, KARARSIZLIK VAR
Ülkemizde Covid 19 aşısı ile aşılanan kişi sayısının yeteri kadar yüksek olmamasında aşı karşıtlığından çok kararsızlık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Çetiner “Türkiye’de dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi militanca bir aşı karşıtlığının olmadığını düşünüyorum. Daha çok tedirginlik var gibi. Aşırı zorlayıcı kararlar almaktan çok ikna etme yoluna gitmekte fayda var. Dört milyar doz yapılmış bir aşı söz konusu. Aşılanmamış ülkelerde durum belli. Hastaneye yatanların yüzde 95’i ve üstünün aşılanmamış kişi olduğu bu kadar açık ve net iken insanların sosyal medyada İtalyanca konuşan ve doktor olup olmadığını bilmediğimiz bazı insanlara inanma eğilimi, yalanların gerçekmiş gibi sunulduğu bir dünyanın sonucu” dedi.
ENFEKSİYON RİSKİ YÜZDE 90 DAHA DÜŞÜK
ABD’de virüs mücadelesinin ön saflarında çalışan sağlık personeli üzerinde yürütülen RECOVER Çalışması, iki doz aşıdan iki hafta sonra enfeksiyon riskinin yüzde 91 azaldığını gösteriyor. mRNA aşıları ile yapılan çalışmada ilk dozdan iki hafta sonra bile enfeksiyon riskinin yüzde 81 azaldığı ortaya konuyor. Sekiz bölgede 3 bin 975 kişi üzerinde çalışma yapan araştırmacılar, aşıya rağmen enfeksiyon geçirenlerin hastalığı çok daha hafif atlattığını gösterdi. Aşı olmasına rağmen enfeksiyon geliştirenlerde ateş yüzde 58, yatakta geçirilen günlerin oranı yüzde 60 daha azdı. Aşılananların hiçbirinin hastaneye gitmek zorunda kalmadığı görüldü. Ayrıca çalışmanın en önemli noktalarından biri de aşılananların yüzde70’inde virüs tespitinin 8,9 günden 2,7 güne düştüğü görülmesi oldu. Yani aşılananların virüsü bir başkasına bulaştırıcılığı çok daha kısa sürüyordu.