Çünkü günlük yaşamın rutin bilgisi ve düzeni yeni düşünce akımlarıyla sürekli bir değişim içinde. Haberimizi okuduktan sonra ne demek istediğimizi anlayacaksınız.
İsviçre’de iki tasarımcı Frank ve Patrik Riklin yeni bir mimari anlayış geliştirmiş. Bu anlayış sosyal, ekonomik ve ekolojik değerler üzerine inşa edilmiş. İlk olarak kullanılmayan yapılar değerlendirilmiş ve minimalist ölçekte eşyalar kullanılması planlanmış. İlk örnek eski bir sığınağın, bir yatak ve bir kaç minik ayrıntı ile otel odasına dönüştürülme fikri olmuş. Bu otel odası müze olarak halihazırda varlığını sürdürüyor. Bizim haberimize konu olan asıl tasarım bu değil.
Tasarımcıların yeni fikri, İsviçre Alpleri’nin eteklerinde hayata geçirdikleri duvarsız otel odası. Minimalizmi bile sarsan sadelikteki otel odası basit bir zemin döşemesi üzerine yerleştirilen bir yatak ve bir kaç ayrıntısından oluşuyor. Null Stern Otel adı verilen proje “Tek yıldız sensin” misyonuyla tasarlanmış.
İsviçre Alpler’ine yapılan bu sade oda, şehir yaşantısından uzakta. Yattığınız yerden yıldızları seyredebilmenizi sağlıyor. Alpler’in dağ havasını soluyor ve bölgenin yerel sakinleri tarafından ağırlanıyorsunuz. Otel odasının ‘Modern kahyalar’ adı verilen, beyaz eldiven ve beyaz papyon takan hizmetçileri ile “evinizde gibi hissetmenizi” sağlıyormuş. Yaz sezonunda hizmet veren duvarsız otel o kadar çok talep görmüş ki 2016 sezonu tümüyle rezerve edilmiş.
Araya duvar koymadan doğayla iç içe olmak güzel bir deneyim olsa gerek. Tek ikna olmadığımız Otel odasında ‘Modern kahyalar’ adı verilen, beyaz eldiven ve beyaz papyon takan hizmetçilerin bizi evimizde gibi hissettireceği.