STRASBOURG- Strazburg’taki STK’lardan UNISSONS tarafından Avrupa Parlementosu’nda aile içi şiddet tüm yönleriyle ele alındı. Toplantı geniş bir izleyici kitlesinin katılımıyla gerçekleştirildi. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden psikologların katıldığı toplantı Doç.Dr. Ali Büyükaslan’ın moderatörlüğünde yapıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan dernek başkanı Halil Özsoy, düzenledikleri bu toplantıyla sadece Avrupa’daki Türklerin değil, genel olarak insan ve onun sorunlarını tartışmayı, çözüm yolları aramayı ve farkındalık düzeyini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Dernek yetkililerinden Mehmet Ardıç ise yaptığı konuşmada Avrupa’daki STK’ların yapacakları sosyal aktivitelerin modern insanın bunalımını aşmada katkı sağlayacağını belirtti.
Toplantıda kısa bir konuşma yapan Strazburg Başkonsolosu Serdar Cengiz de bu tür toplantıların burada yaşayan insanlarımızın daha nitelikli bir yaşam tarzına sahip olmasına katkı sağlayacağını söyleyerek toplantıyı düzenleyen UNISONS derneği yetkililerine teşekkür etti.
Toplantıya katılan uzmanlar, “Aile İçi Şiddet ve Göçmenlik”, “Göçmenin Psikolojik Kimliği ve Yansımaları”, “Çocuk Eğitiminde Şiddet Davranışları Oluşturan Yanlışlıklar”, “Ailelerin Uyguladığı Şiddet Davranışları ve Bu Davranışların Sonuçları” ve “Kültürel Farklılılklar ve İletişim Eksikliklerinin Yol Açtığı Çatışma ve Şiddet” konularında bilgi verdiler.
Oldukça kalabalık bir izleyici grubunun takip ettiği toplantıda uzmanlar izleyicilerin sorularına cevap verirken zaman zaman izleyicilere yönelik uyguladıkları testlerle de şiddet ve günlük davranışlar arasındaki ilişkiyi gösterdiler.
Doç.Dr. Ali Büyükaslan 2006 yılında Strazburg’da benzeri bir konferansa izleyici toplamak için kafelere gittiklerini, yine de kimsenin konferansa gelmek için çaba göstermediğini ama bugün bu toplantıya gelen izleyici sayısının bir akademisyen olarak kendisini sevindirdiğini belirtti.
Klinik psikoterapist Gamze Birol yaptığı konuşmada kimlik çatışmasının anksiyete ve depresyona yol açtığını söyledi. Bu durumun iş ve okul hayatında başarısızlık olarak ortaya çıktığını, yaşanan kültür ile temsil edilen kültürün çatışmasının bocalamaya dönüştüğünü belirtti.
Toplantıya katılan uzmanlardan Hollanda Esens Ruh Sağlığı Klinikleri yöneticisi Psikoterapist Dr. Murat Can, göçmenliğin tanımının bizzat göçmenlerin kendileri tarafından yeniden yapılması gerektiğini dile getirdi. Evliliğin yıkılmasının uygarlığın yıkılmasıyla aynı değerde olduğunu söyleyen Dr. Can, toplumların kendine ait dengelerinin bozulmasıyla fiziksel ve ruhsal yansımaların ortaya çıktığını, bunların da şiddet içeren davranışlar gösterdiğini söyledi.
Marmara Üniversitesi İletişim fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Ali Büyükaslan yaptığı konuşmada, iletişim eksikliğinin ve kültürel farklılıkların çatışmaya giden süreci hızlandırdığını ve bunun sonucunda şiddet içeren eylemlerin gerçekleşebileceğini açıkladı. Kültürel farklılıkların yanlış anlamaları ve anlaşmazlıkları doğurabileceğini söyleyen Büyükaslan, herkesin farklı herkesin eşit olduğu düşüncesinin gündelik hayata, aileye, çevreye ve işe yansımalarından bahsetti. Kullanılan dilin çatışmayı körükleyebileceğini ya da engel olabileceğini örneklerle açıkladı.
Toplantıya İsviçre’den katılan Hypno-terapist/Psikoterapist ve pedagog Fatma Vurucu çocuk eğitimindeki iletişim eksikliklerinin ve yanlışlıklarının nasıl şiddete dönüştüğünü örneklerle açıkladı. Avrupa’da da şiddetin yaygın olduğunu dile getiren Fatma Vurucu bu tür olayların basında yer almamasına özellikle dikkat edildiğini söyledi. Aile içi örnek olma davranışlarının doğrudan çocukta karşılık bulacağını açıklayan Vurucu, çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken noktaları ayrıntılarıyla açıkladı.