AB’de mülteci telaşı korkuya dönüştü

Türkiye’nin sınır kapılarını açmasıyla on binlerce mültecinin Yunanistan sınırına dayanması, Almanya’da endişeye yol açtı. 2015’teki mülteci akınının bir benzerini yaşamaktan korkan Almanya’da, Türkiye’ye, mülteciler için daha fazla para desteği verilmesi

Almanya Savunma Bakanı ve CDU Genel Başkanı Annegret Kramp Karrenbauer, AB’ye yaptığı çağrıda Türkiye ve Suriye’deki mülteci dramına yönelik daha kararlı bir politika izleyip, Rusya Lideri Vladimir Putin ile Esad’a daha fazla baskı yapılmasını istedi.

Kramp Karrenbauer, “Suriye’deki insanlık dramı hepimizi etkiliyor. İtiraf edilmeli ki, Avrupa’lı olarak bu konuda şimdiye kadar çok az şey yaptık. AB ve ABD şimdi siyasi müzakerelerin Suriye’deki savaşı sona erdirmesinin yolunu açması için Esad ve Putin üzerindeki baskıyı artırmalı” dedi.

Nisan ayında yapılacak kurultayda CDU Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, Türkiye’nin milyonlarca mülteciyi barındırdığını hatırlatarak, “AB, bu yüzden mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye’ye ek para ve ek yardımlarda bulunmalı” dedi.

Pazar günleri yayımlanan ‘Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung’ gazetesine verdiği demeçte Türkiye’nin sınır kapılarını açmasını tehdit olarak okumamak gerektiğini berlirten Röttgen, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin AB ile olan sınırlarını mülteciler için açtığını duyurması bir dış tehdit biçimine sahip. Ancak içerik olarak Avrupa’ya bir yardım çağrısıdır. Biz bunu anlamalıyız, provokasyon olarak algılamamalıyız.”

“Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirmek AB’nin çıkarlarına ters. Problemlere adaletli yaklaşmak çok önemli. Rusya’ya karşı daha ağır yaptırımlar uygulanmalı. Putin, Esad ile birlikte yükselttiği savaş için bugüne kadar hiç bedel ödemedi.”

“Bu yüzden AB dışişleri bakanlarının barışçıl çağrılarını karşılıksız bıraktı. Batı, ekonomik yaptırımlarla Rusya’yı görüşmelere zorlamalı. Bizim diplomatik ve ekonomik olarak sert oynamaya hazır olduğumuzun mesajını vermemiz gerekiyor. Bu inisiyatifi de Almanya ve Fransa birlikte üstlenmeli.”

2015’te, başta Almanya olmak üzere AB üyesi ülkeler kontrolsüz mülteci göçüyle karşı karşıya kaldı. 2015’in eylül ayında büyük çoğunluğu balkanlar üzerinden olmak üzere kısa sürede yüz binlerce mülteci AB sınırlarına dayandı. Macaristan’ın kapılarını açmaması üzerine Sırbistan-Macaristan sınırında insanlık dramı yaşandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, yaşanan dramın felaket dönüşmemesi için mültecilere kapıları açma kararı aldı ve kısa sürede bir milyondan fazla mülteci Almanya ve AB ülkelerine geldi.

Almanya 2015 yılında yaklaşık 800 bin mülteciyi kabul etti. Ülkede siyaset derinden sarsıldı. Mülteci politikaları nedeniyle büyük tepki çeken Merkel, bir daha partisinin genel başkan ve başbakan adayı olmayacağını açıklamak zorunda kaldı. AB ile Türkiye arasında Mart 2016’da ‘Mülteci Geri Kabul Anlaşması’ imzalandı.

Almanya’da yabancı düşmanlığı yayıldı. Siyasi cinayetler işlendi. Türklere ait camiler ve iş yerleri ırkçıların hedefi oldu. En son Hanau’da ırkçı bir terörist 4’ü Türkiye kökenli, 9 yabancıyı katletti. İslam ve yabancı düşmanı Almanya için Alternatif (AfD) de mülteci konularını kullanarak oylarını artırdı. 16 eyalet meclisinin tamamına milletvekili sokan AfD, 2017’de yapılan genel seçimlerde ilk kez Federal Meclis’e girdi.

Kaynak: Hürriyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Avrupa Haberleri