Salgında AB sınırlarının açık tutulması veya AB Komisyonunun Avrupa'nın krizle mücadelesini koordine etmek için yeterli çaba göstermemesine yönelik eleştirileri reddeden Von der Leyen, AB Komisyonunun zaruri malların geçişine yönelik sınır trafiğini harekete geçirmek için çok çalıştığını belirtti.
"AB bu kriz nedeniyle parçalanır mı?" sorusu yöneltilen Leyen, "Bu bizim elimizde. Koronavirüs krizinde başlangıçta boşlukta hissediyorduk ama sonra hızla pozitif yaklaşım göstererek uyum içinde olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Von der Leyen, AB ülkelerinin tek taraflı olarak sınırlarını kapatmalarının virüsün yayılmasını durduramadığına değinerek, bununla birlikte sınırların kapatılmasının birçok şirkete zarar verdiğini ve önemli tedarik zincirlerini olumsuz etkilediğini kaydetti.
Şimdi her AB ülkesinin ortaklarının yardımıyla daha iyi olacağına dair artan bir farkındalık olduğunu vurgulayan Von der Leyen, "Bu yüzden bu büyük kriz Avrupa'ya bir kez daha kendini yeniden keşfetme şansı veriyor." dedi.
Von der Leyen, AB’ye üye ülkelerin AB Komisyonundan koronavirüs krizinden bir "çıkış stratejisi" ve "toparlanma planı" bulmasını istediklerini bildirerek, bunun da üyelerin kuruma güvendiklerini gösterdiğini anlattı.
AB Komisyonunun krizde herhangi bir tahvil ihracı (koronatahvil) üzerinde çalışmadığını bildiren Leyen, "Çok açık yasal sınırlar var. Biz bunun üzerinde çalışmıyoruz." ifadesini kullandı.
"Başlangıçta yeni tip koronavirüsü hafife aldık"
Von der Leyen, 18 Mart’ta Bild gazetesine yaptığı açıklamada, Avrupa olarak başlangıçta yeni tip koronavirüsü hafife aldıklarını söylemişti.
Von der Leyen, ''İki hafta önce ya da üç hafta önce kulaklarımıza sert, acımasız gelen tüm bu önlemlerin şimdi olması gerektiğini anladık.'' ifadelerini kullanmıştı.
"Brüksel’de garip bir sessizlik var"
Öte yandan, Bavyera eyaletinin Başbakanı Markus Söder, 27 Mart’ta Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, koronavirüs krizinde, AB'nin ve Von der Leyen'in harekete geçmesi gerektiğini belirtmişti. Söder, "Ancak Brüksel’de garip bir sessizlik var." yorumunda bulunmuştu.