Büyük umutlarla başladığımız bir turnuvaya hiç de arzu etmediğimiz bir şekilde veda ettik. Bir arkadaşımın sosyal medyada dediği gibi ‘’Turnuvaya nasıl katılırsan, öyle elenirsin.’’ İşte tam da böyle oldu. Turnuvaya gelirken birçok ihtimalin gerçekleşmesiyle direk katılma şansını elde ettik. Gruplar açıklandığında gerçekten zor bir gruba düşmüştük. Ama beklentiler milli takımın yeni Jenerasyonla beraber bu gruptan çıkacağı yönünde idi. İlk iki maç sonrasında maalesef milli takımımız beklentilerin çok ötesinde bir futbol ortaya koyarak herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Sonucunda da Milli Takım teknik ekibinden, futbolcularına kadar müthiş bir eleştiri yağmuruna maruz kaldı. Eleştirilerin geneli oyunları kaybetmemizden ya da aldığımı kötü sonuçlardan ziyade futbolcuların sahada gerekli çaba ve gayreti göstermemesi ya da gerekli mücadeleyi yapmadıkları yönündeydi. Özellikle yüksek performans beklenen isimlerin hepsi vasatın altında kalarak böyle bir sonucun çıkmasına sebep oldular. Gruptaki son maçımızı çok da iyi oynamadan kazandık. Ama bu sonuç turnuvaya katılırken gerçekleşen ihtimallerin gerçekleşmemesi üzerine bizim gruptan çıkmamıza yetmedi ve böylece turnuvaya veda ettik.
Pe ki ne umduk ne bulduk sorusuna gelince ben Avrupa’da yaşayan biri olarak çok üzüldüm. Aldığım Türkiye formasını doya doya giyip maç izleyemedim. Sokaklarda bayrağımızla tur atıp dolaşamadım. Türkiye, Türkiye diye bağıramadım. Avrupa ‘da yaşayan bizler böyle fırsat ve turnuvaları çok sık yaşamıyoruz. En son 2008’deki turnuvada bu sevinci yaşamıştık. Hal böyle olunca insan olarak bir hayal kırıklığı ve burukluk duyuyorsunuz. Nüfusu 300-400 bin olan küçük İskandinav ülkelerinin tamamı hem turnuvaya katıldı hem de gruplardan çıkarak bir üst tura adını yazdırdı. Ama biz 80 Milyonluk Türkiye’den güçlü bir milli takım çıkartmakta zorlanıyoruz. Oyuncularımız yarısından fazlası da Almanya kökenli oyunculardan oluşmakta.
Velhasıl bir Turnuvayı geride bırakırken tek tesellim Türkiye’nin grubunda olan diğer takımların da elenerek Turnuvaya veda etmesi. Finale gelecek olursak çok büyük ihtimalle Almanya-Belçika Finali olabilir. Tabi Türkiye olmadığı için finali kimin alacağı benim için çokta önemli değil.
Değerli okurlar bakıldığında hayatın her bölümünde bir mücadele ve koşuşturma var. Bu mücadele de bazen kazanır, bazen de kaybedebiliriz. İster futbolcu, ister işçi, ister patron olsun mühim olan nerde olursak olalım aldığımız paranın hakkını verip mücadele etmek zorundayız.
‘Her sonucun bir sebebi vardır ve sebebi iyilik olan her sonuç mutlak hayırlıdır.’