Mutlu göçmenler

Mutlu göçmenler

Dünya barışı,sevgiyi arıyor.

Yiddet günümüzde en acımasız şekilde masum insanları katlediyor. Sevgiden uzak birbirlerine bomba yağdıran insanlar neye hizmet ediyorlar acaba. Kapitalist sistemin ve ülkelerin ekmeğine yağ sürecek şekilde insanlar birbirlerini boğazlıyor. Dostça yaşamak günümüzde bu kadarmı zorlaştı. Huzur ve mutluluğu yakalamanın tek yolu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurt'ta sulh,Cihanda Sulh ilkesine sarılmaktan geçiyor. Bugün Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kere daha rahmetle anıyor, ruhu şad olsun diyorum. Bu aylarda İsviçre'de yerel ve genel referandumlar sıkça yapılıyor. Bu referandumların amacı halkın yaşam şartlarını daha iyiye götürecek yeni uygulamaların yaşama geçirilmesi,yada İsviçre halkının yaşamına olumsuz etki yapacak bazı kanunların önüne geçilmesi. Ancak bu referandumlara katılımlar gün geçtikçe daha az olmaya başladı. En azından çifte vatandaşlar olarak bu konulara daha ilgili olmamız gerekiyor. Bir mahalli yönetici bazen çok az oyla seçiliyor. Hiç olmazsa bu bölgelerde yoğun olan oy kullanabilen Türkler varlıklarını bir blok hareketle hissettirebilirler.  Sadece Türkiye seçimlerine ilgili olmakla bizim hayat standartımız artmıyor,yaşadığımız ülkenin siyasi sistemi içinde varlığımızı oy kullanarak hissettirebiliriz. Bizlerin kullanacakları oylar aslında çok değerli. BİRLİK OLUNMALI Uluslararası bir kurumun dünyanın 50 ülkesinde yaptığı araştırmaya göre, ençok İsviçre'de yaşayan yabancılar mutlu ve huzurluymuş. Acaba böylemidir diye sorsak, yabancı olarak diğer ülkelerde yaşayan yabancılara göre bizler cidden mutlumuyuz. Evet diyeceğimiz bir sonuç çıkabilir aslında. Belki yabancı olarak fırsat eşitliği az ancak, yinede işsizlik az, sosyal haklarımız iyi sayılır, eğitimde kısmen de olsa son yıllarda çocuklarımızın başarısı artıyor, ticari yaşamda önemli kurumlar oluştu. Yani İsviçredeki göçmenler diğer ülkelerdekilerle karşılaştırıldığinda kendilerini mutlu sayabilecekleri bazı etkenler var. Bura da yaşayan vatandaşlarımızın bazılarının bireysel başarıları göze çarpıyor. Eğitimden, spora kadar çeşitli konularda bireysel başarılar ortada . Ancak bir sürü dernek,birlik gibi kurum ve kuruluşların maalesef ortada kurumsal başarıları yok. Acaba bu bizlerin birlik ve beraberlik içinde ortak çalışma ruhumuzmu yok. Bazı konularda birlikte hareket eden ne alt nede çatı kuruluşumuz var. Türk toplumu adına çıkan çatı kuruluşlarımız maalesef o çatının altını dolduramıyorlar, tabandaki vatandaşlarımızdan çok uzakta kalanlar var.Artık bir araya gelip ortak konuları tespit edip bu kurumlar birlikte çalışabilmelidirler. Az olsun benim olsun düşüncesinin bir mantığı yok. Çok kısa olarak haziran 2015'te yapılacak Türkiye genel seçimlerinde yurtdışı oyları nasıl kullanılacak konusuna değinmek istiyorum. 10 Agustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem YSK hemde siyasi partiler bu konuda iyi imtihan vermediler. Bundan en geç iki ay sonra seçim ortamı tekrar başlıyacak. Bizler gelecek seçimlerde yine saçma sapan randevu sistemleri ilemi uğraşacağız, düzeltmeler yapılacakmı ,aksayan yönler tespit edildimi. Bu sorunlarla tekrar karşılaşırsak zordur bizden oy almak.Bu konuya önümüzdeki sayılarda daha geniş değineceğim. "Takviye edici gıdalar adı üstünde gıdadır, asla ilaç değildir. Gıda takviyesi zayıflatmaz, hastalıkları tedavi etmez. Gıda takviyesini ilaç olarak gösteren yanıltıcı reklam ve tanıtımlara kanmayın."( Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kamu spotu) Değerli Öğretmenlerimizin, ÖGRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN. Çocuklarımızı Türk kültür derslerine gönderelim,geleceğimize yatırım yapalım. TEMA VAKFINA ÜYE OL, DESTEK OL,TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN Üzerinize vazife olmayan işlere karışın : BİR AĞAÇLA KARDEŞ OLUN Sağlıcakla kalın.  [email protected]

Bu haber toplam 1963 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.