Molada Türkçe konuştu işinden oldu
Almanya’nın Hamburg kentinde tanınmış bir restoran zincirinin Fuhlsbüttel sokağındaki şubesinde çalışan Emre Canbaz, molada arkadaşıyla Türkçe konuştuğu için geçtiğimiz Mayıs ayında işten çıkarıldı.
Nebahat UZUN
HAMBURG– Meslek eğitimi de dahil 2011 yılından beri Block House Restaurantbetriebe AG adlı şirkette çalışan Canbaz’ın şirkete karşı açtığı dava, 11 Ekim Çarşamba günü Hamburg Eyalet İş Mahkemesi’nde görülecek. Konuyla ilgili avukatı aracılığıyla açıklama yapan Canbaz, “7 Mayıs 2017 tarihinde molada başka bir Türk arkadaşımlaTürkçe konuşurken odaya giren işletme yöneticisi K., agresif bir ses tonu ve davranışla Türkçe konuşmamızı yasakladığını söyledi. Arkadaşımla mola odasında yalnız olduğumuz için kimseyi rahatsız etmediğimizi söylesem de işletme müdürü K., yasağında ısrar ederek, orada ne konuşulduğunu anlaması gerektiğini söyledi” dedi. Kendisini dışlanmış ve ırkçı muameleye maruz kaldığını hissedince molasını yarıda keserek işinin başına döndüğünü söyleyen Canbaz, “Bunun üzerine işletme müdürü arkamdan gelerek tartışmaya devam edince kendimi çok kötü ve çalışamayacak durumda hissedip işten 3 saat erken ayrıldım. Ama ayrılmadan önce de erken paydos yapacak olan başka bir iş arkadaşımla konuşarak geri kalan saatleri benim yerime çalışabilmesi için organize ettim” şeklinde konuştu.
ANADİLDE KONUŞMAYI YASAKLAMA AYRIMCILIKTIR
Canbaz, ertesi günü evine çıkış gelince şirkete karşı dava açarak hakkını arama kararı aldı. Konuyla ilgili bilgi veren Canbaz’ın avukatı Mülayim Hüseyin, “Bir işyerinde konuşulacak dille ilgili belirlemeler, çalışma yükümlülükleri ile alakalı ve işverenin ancak iş ve işçi arasındaki işle bağlantılı talepleri çerçevesinde olur. İşyerinde sadece Almanca konuşma talebi, sözleşmeden kaynaklanan görevleri yerine getirme bağlantılı olarak sadece hukuken mümkündür. İşçilerin molada ne konuştuklarını takip edebilme arzusu, işçilerin kişilik haklarını zedeler ve insan onuruna aykırıdır” dedi. Anadilde konuşma yasağının kişiyi etnik kökeninden dolayı aşağılayan bir davranış teşkil edeceğini belirten Avukat Hüseyin, “Sadece Almanca konuşulması talebi, anadili başka olan işçilerin anadillerinde konuşmalarını engelleme içerikli bir ayrımcılıktır. Görevi çerçevesinde bu şekilde bir talepte bulunan bir müdür insan onurunu zedelemiş olur. İşletme müdürü K.’nin bu davranışının, müvekkilimin moralinin bozulmasına ve o gün çalışmaya devam edebilme yetisini yitirmesine sebep olması doğaldır” şeklinde açıklama yaptı.
AVUKAT HÜSEYİN: ŞİRKET YANLIŞ KİŞİYİ CEZALANDIRIYOR
Söz konusu şirketin yanlış kişiyi cezalandırdığının altını çizen Avukat Hüseyin, “Şirket yöneticileri çalışanlarının onuruna sahip çıkmak yerine ırkçı ve ayrımcı muameleye maruz kalan kişiyi işten çıkarıyor. Bu anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir. İşletme müdürü K., nin bu davranışı aynı zamanda şirketin itibarını sarsarak şirketi büyük zarara uğratmıştır. Zira böyle bir duruma göz yuman şirketlere kamuoyunun müsamahası olmayacaktır” dedi. Özellikle çok kültürlülüğe ve farklı kültürlerden insanlara hizmet sunmak isteyen gastronomi gibi bir sektörde böyle bir olayın şirkete büyük zarar vereceğini belirten Hüseyin, “Bu davranış sadece toplumsal olarak kötü ve ırkçı bir muamele olarak değerlendirilmez, aynı zamanda Ayrımcılıktan Korunma Yasası çerçevesinde suç teşkil eder ve yasal olarak ceza alır. 2000 ve 2004 yılları arasında Avrupa Birliği tarafından çıkarılan kararnameleri hayata geçiren Eşit Muamele Yasası, ayrımcılığa karşı federal bir yasadır ve insanların etnik kökenlerinden, dil, mezhep, renk gibi farklılıklardan ötürü dışlanmalarının engellenmesini hedefler. Şirketlerin ise iş sözleşmesi gereği işçisini ayrımcılık ve dışlanmaya karşı karuması hukuki bir görevdir” şeklinde konuştu. Avukat Mülayim, Çarşamba günü görülecek davadan umutlu olduklarını, müvekkilinin haklarını yeiden kazanacaklarını ümit ettiklerini de sözlerine ekledi.
Bu haber toplam 4141 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.