İsviçreli Patrondan Türk kızına terôrist yakıştırması

İsviçreli Patrondan Türk kızına terôrist yakıştırması

İsviçreli Patron, 9 yıl yanında çalıştırıp performansını her fırsatta övdüğü Türk kızına Türbanlı olduğu için terôrist yakıştırması yaptı...

2015 yılının başına girerken türban takma kararı alan Türk kızı, o ana kadar çok iyi anlaştığı firma sahibiyle arası bozuldu. Türban takma kararı sonrası çılgına dönen patron, türban öncesi 9 yıl yanında çalıştırıp performansını her fırsatta övdüğü Türk kızına terôrist yakıştırması yaptı...

Haber: Cemil Baysal
AARGAU/ 9 yıl önce Büro işletme(KV-LEHRE) mesleği yaparak çalışma hayatına başladığı iş yerinde, 2015 yılına başını örterek dini vecibelerini tam yaşayarak başlamak isteyen D.B isimli 25 yaşındaki Türk kızın aldığı bu karar, işyerinin bu karara karşı çıkması sonucu genç kızın işini kaybetmesine kadar vardı. 8 kişinin çalıştığı Kobi firma sahibinin Türk kızının türban takma kararına karşı çıkması sonucu, aralarındaki sözlü tartışmalarda Türk kızına terörist yakıştırmasıyla başlayan ve Paris olayıyla ilintilendiren hakaretler etmesi bardağı iyice taşırdı. Tüm çirkin hakaret ve işini kaybetme tehdit ve baskılarına rağmen aldığı kararın arkasında duran ve türbanından en ufak bir taviz vermeyen D.B adlı Türk kızı, firma sahibinden işittiği azarların sıklaşmasıyla beraber, dininin aşağılanmasına daha fazla seyirci kalmamak için firmanın kendisine çıkış vermesini beklemeden iş yerinden ayrılma kararı aldı. Yaşadığı zor süreçte kızlarının aldığı kararların arkasında duran ailesi D.B'ye türban kararında ve işten ayrılma kararına destek verdi. ''Müslüman kızların başını ailesi veya kocası zorla örttürüyor'' inancından yola çıkan firmanın sahibi Türk Kızının türban takma kararından sonra ilk olarak ailesini arayıp ''Kızınızın başını zorla örttürdünüz mü?'' diye sorgularken, bazı arkadaşlarının ''Evlendin mi?'' gibi sorularına maruz kaldı.

Türban takma kararından sonra işyeri sahibinden işittiği ırkcı sözlerle aşağılanan D.B, firmada Marketing Sorumlusu olduğu işine çıkış verdi, işyerindeki kalan son 4 haftasını bekliyor.  Yaşadığı zor günleri ve olayın kısa hikayesini Post Gazetesi'ne anlatan D.B, ''Çok zor günler geçiriyorum. Ancak benim yaşadığım olay başka bayan kardeşlerimin başına da gelebilir. Asla duruşlarından ve kararlarından taviz vermesinler'' diye konuştu.

16 yaşında ilk meslek eğitimi yapmak için ayak bastığı firmada, 9 yıl boyunca firma sahibine ve çalışma arkadaşlarına karşı davranışları ve duruşuyla kendinisi Müslüman olarak kabullendiren D.B adlı bayan, firmanın sosyal etkinliklerinde verilen yemeklerde ve alkollü içeceklerde Müslüman olduğunu her fırsatta vurguluyor, Ramazan aylarında işyerinde oruç ibadetini yerine getirerek, yiyecek ve içeceklerinde İslami koşullara karşı titiz davranıyordu.


KENDİ KARARIM
Yemek ve mola sohbetlerinde firma sahibi ile İslam dini üzerinde çok kez seviyeli medeni tartışmalar yaptıklarını dile getiren D. B, ''2015 yılında artık başımı örtmeye karar verdiğimi söylememle bir an herşey değişti'' diyerek İsviçre'de inanç özgürlüğünün sadece kağıt üzerinde olduğunu yaşadığı gelişmelerle anlattı: ''İlk olarak çalışma arkadaşlarıma ve firma sahibine türban takma fikrimi açıkladım. Türban takarak onların alışması için bir prova günü belirledim ve işe gittiğim ilk gün firma sahibi bana buna asla müsade edemeyeceğini söylerek beni baskı altına almaya başladı. Sözlü tartışmalarda terörist benzetmesinden tutun, Paris olaylarıyla beni ilintilendirdi ve asla entegre olamadığımı ima eden sözler sarfetti. Her fırsatta türbanı hedef alan sözlerle dinimi aşağılamaya devam etti. Tartışmalar sürdükce çirkin bir hal almaya başladı. Firmanın türbanla çalışmama izin vermemelerinden sonra kapının önüne kadar türbanla gelip, burada türbanımı çıkarara bir süre işyerine gidip çalışmaya devam ettim. Firma kararlı duruşumu görünce, benimle tekrar konuşma istedi. Bu konuşmada firma sahibi benim çok önemli vasıflara sahip değerli vazçecilmez bir işci olduğumu, bana çok muhtaç olduğunu anlattı. Bu şekilde çalışamayacağıma karar vererek işime çıkış vermiştim. Kendilerine çıkış süremin sonuna kadar türbanla çalışmama izin vermelerini, yeni gelecek kişiye tüm iş ayrıntılarını öğretebileceğimi teklif ettim. Bu sözleri duyan Firma sahibi çılgına döndü ve bana 'türbanla geldiğim gün türbanı başından yolar atarım' diyerek hakaretler etmeye başladı. Irkcı sözlerle çirkinliklerini sürdüren Firma sahibinin bu hakaretleri bana ağır geldi. Çok özveriyle çalışıp yıllarımı verdiğim firmadan bu şekilde vefasızlık görmek beni çok derinden yaraladı. Duyduğum hakaretlerden sonra doktoruma başvurdum. Mecburiyetten dolayı işime çıkış verdiğim için maaşımda kayıp yaşamam için doktorum iş bulma kurumu RAV'a bir mektup yazdı ve yaşadıklarımı anlattı.busra2.jpg

HASTAPKEN YARDIM TEKLİF ETTİM
Sağlık raporu aldıktan sonra işyerinde olmamasından dolayı işlerin aksamasından dolayı kendisini telefonla arayan iş arkadaşlarına yardım etmekten kaçınmayan D.B, firma sahibi patronuna doktorun verdiği ''çalışamaz'' raporunu göstererek, kendisine inancından dolayı sayısız hakaretler etmelerine ve haksızlığa uğramasına rağmen aksayan işleri düzeltmek ve işyerinde yardımcı olmak istediğini teklif etti. İşyerinde aksayan işlerden dolayı kendisine muhtaç olan ve sonraki haftalarda türbanıyla çalışmaya izin veren Firma sahibi, türbanla işyerine gelmeye başlayan Türk Kızı D.B'ye daha ikinci gün yeniden sözlü hakaretler ederek türbanla işyerine gelen kızı görmeyi tahammül edemedi. İşittiği hakaretler ve ağır ithamlardan sonra uykusuz geçirdiği günlerin ardından, iyi niyet göstererek hasta raporuna rağmen işyerine gidip yardımcı olmaya başlayan D.B, firma sahibinin yeniden hakaretleriyle bu defa eşyalarını toplayıp eve gitmeye karar verdi. Bunca hakarete rağmen kararlı ve taviz vermeyen duruşundan sonra işyerinden eşyalarını toplayıp ayrıldığını gören Firma sahibi, kendisine muhtaç olmasından dolayı tüm çalışma arkadaşlarının önünde D.B'den özürdileyerek kalmasını rica etti.  Firma sahibinin kendisinden arkadaşları önünde özürdilemesiyle ilgili, ''Beni sevdiğinden değil, işinden dolayı bana muhtaç olduğu için. Bu özür benim incilen onurumu kısmen düzeltti ve moral oldu. Bundan sonra çıkış süremin sonuna kadar kalan 4 haftayı sorunsuz geçirmek istiyorum. Beklenmedik yeni hakaretlere maruz kalırsam Aargau Irkcılık Dairesi'ne başvurmayı planlıyorum. Ancak en ufak bir hakarette artık eşyalarımı toplayıp eve gitmekte kararlı olduğumu gördüğü için herkes bana karşı çok dikkatli. Firmanın bana yıllarca verdiği hizmet ve yaptığı iyilikleri dikkate alarak firma sahibini mahkemeye vermeyi düşünmüyorum.'' dedi.


ASLA EZİLMEYİN
Yeni iş aramaya devam ederken türbanından dolayı çok firmadan red cevabı alan D.B mücadelesini  Sürdürüyor. 'Ezilmesinler, haklarını arasınlar' diye konuşan D.B yaşadıklarını şöyle noktaladı: ''Yaşadıklarım benim gibi zor durumda olan arkadaş ve kardeşlerime örnek olsun. Ezilmesinler. Haklarını arasınlar. Yanlış karar almadan önce araştırsınlar. Duruşlarından ve kararlarından asla taviz vermesinler. Kalan 4 haftada başıma neler gelir bilmiyorum. Ama Allah'ın izniyle başımdaki örtüyle başım dik alnım ak bu işyerinden ayrılacağımı biliyorum''

Bu haber toplam 7195 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.