İSVİÇRE’DE YILDA 700 KİŞİ YAN ETKİ NEDENİYLE ÖLÜYOR

İSVİÇRE’DE YILDA 700 KİŞİ YAN ETKİ NEDENİYLE ÖLÜYOR

İsviçre'de yılda ortalama 32.000 kişi kullanılan ilaçların yan etkileri nedeniyle hastanede tedavi görmek zorunda kalıyor ve bunların yüzde 2,2'si bu yan etkilerden dolayı hayatını kaybediyor.

Haber: Bahtiyar Okumuş

ZÜRİH/LUZERN - Herhangi bir ilaçta riskler ve yan etkiler ortaya çıkabilir; ancak bunlar genellikle nispeten zararsızdır. Ancak yan etkilerin etkili olduğu durumlarda, hastaların hastanede tedavi görmek zorunda kaldığı ve hatta bazen bu yan etkilerden öldüğü durumlar da oluyor. Luzern ve Zürih Üniversiteleri ile Zürih Üniversite Hastanesi ve Swissmedic tarafından yapılan bir araştırma, ilaçların istenmeyen yan etkileri nedeniyle İsviçre'de yılda ortalama 32.000 civarında hastaneye yatış olduğununa dikkat çekildi. Araştırmanın ikinci sonucu: Zorunlu olmasına rağmen çok az bir kısmı kayıtlara geçiyor. Araştırmada 2012-2019 yılları arasındaki dönem incelendi.

İlaçların en yaygın yan etkileri sindirim sistemini etkiliyor; örneğin, mide-bağırsak iltihabı meydana geliyor. Ancak böbrekler de sıklıkla yan etkilerden etkileniyor ve böbrek yetmezliği olası bir sonuç oluyor. Bazı ilaçlara bağımlılık da önemli bir rol oynuyor; örneğin opiyatlar gibi özellikle güçlü ağrı kesiciler. 100 kişiden 2 Kişide yan etkiler o kadar ciddiydi ki hayatlarını kaybettiler: toplamda ise sayı olarak 5.669 kişi. Burada dikkat çekici olan, bu ölümlerin yalnızca yüzde on ikisinin kayıtlara geçmiş olmasıdır. Bu, Swissmedic ile yapılan veri karşılaştırmasının sonucu olarak ortaya çıkıyor. Swissmedic, ilaçlar ve tıbbi cihazlar için İsviçre'nin ruhsatlandırma ve denetleme kuruluşudur.

Hastaneye yatışlar, yani hastaneye kabuller söz konusu olduğunda, rapor edilen vakaların sayısı daha da düşük: 256.550 vakadan sadece 14.109'u rapor edildi; yani yüzde beş civarında. Bununla birlikte: İsviçre uluslararası karşılaştırmada iyi bir performans sergiliyor; burada raporlama oranı yalnızca yüzde 0,6 ile 4,7 arasındadır. Bu olgunun nedenleri İsviçre'deki araştırmada incelenmedi, ancak Almanya'dan veriler var: Çoğu zaman bu sadece bilgisizlikten kaynaklanıyor, aynı zamanda prosedürün gerektirdiği çaba da. Bazı durumlarda sağlık personeli yasal sonuçlardan da korkuyor veya durumu tam olarak nasıl bildireceğinden emin olmayabilir.

Luzern Üniversitesi Aile Hekimliği ve Toplum Bakımı Merkezi'nden araştırma lideri Patrick Beeler bu nedenle raporlama ve kayıt altına alma gerekliliğinin tıp eğitimi sırasında daha güçlü bir şekilde tartışılması çağrısında bulunuyor. Raporlar araştırma açısından son derece önemli: Hala bilinmeyen veya yeterince tanımlanmayan riskleri keşfetmek için kullanılabilirler. Bebekler gibi çalışmalarda nadiren dikkate alınan gruplara ilişkin veriler özellikle önemli oluğu belirtili.

Bu haber toplam 4162 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.