ZÜRİH- İsviçre’de doğrudan demokrasinin temel taşlarından biri olan halk inisiyatifleri, son dönemde imza toplama süreçlerindeki usulsüzlük iddialarıyla sarsılıyor. Federal Şansölyelik, beş farklı halk inisiyatifi kapsamında toplanan 21.000 imzanın sahte olabileceği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Bu gelişme, profesyonel imza toplama şirketlerinin rolünü ve güvenilirliğini sorgulayan tartışmaları alevlendirdi.

Profesyonel İmza Toplama Şirketlerinin Yükselişi ve Tartışmalar

SRF Data’nın analizine göre, özellikle 2016 yılından itibaren Romandie bölgesinde faaliyet gösteren Incop gibi şirketler, imza toplama süreçlerinde etkin bir rol oynamaya başladı. Bu şirketlerin, halk inisiyatiflerinin başarısında önemli katkıları olduğu belirtilse de, zamanla toplama yöntemleri ve etik standartları konusunda eleştiriler arttı. Örneğin, 2020 yılında RTS tarafından yapılan bir araştırma, bazı imza toplayıcılarının referandumların amaçları hakkında seçmenleri yanılttığını ortaya koydu.

Teknolojinin Karanlık Yüzü: Yapay Zeka ile İmza Sahteciliği

Geleneksel sahtecilik yöntemlerinin ötesinde, yapay zeka ve robot teknolojilerinin kullanımıyla imza sahteciliğinin daha sofistike hale geldiği belirtiliyor. SRF’nin yaptığı bir test, robotların imza sahteciliğinde kullanılabileceğini gösterdi. Bu durum, imza toplama süreçlerinin güvenilirliği konusunda ciddi endişelere yol açtı.

Siyasi Tepkiler ve Gelecek Adımlar

Siyasi çevreler, ortaya çıkan bu iddialar karşısında şaşkınlıklarını ve endişelerini dile getirdi. Doğrudan demokrasinin temel unsurlarından biri olan halk inisiyatiflerinin meşruiyetinin korunması gerektiği vurgulanarak, imza toplama süreçlerinin daha şeffaf ve güvenilir hale getirilmesi için yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi çağrısında bulunuldu.

İsviçre’deki bu gelişmeler, demokratik süreçlerin dijital çağda karşılaştığı yeni zorlukları ve bu süreçlerin korunması için alınması gereken önlemleri bir kez daha gündeme taşıdı.