İsviçre: Yaşam zorlaşacak, mücadele kaçınılmaz

İsviçre: Yaşam zorlaşacak, mücadele kaçınılmaz

İsviçre'de yeni yılda öngörülen büyüme yüzde 0.7 ve kamuda kısıtlamalara gidilecek. Emekçiler için 2023 yılı, daha zorlaşmış bir yaşam ve daha güçlü bir mücadelenin kaçınılmazlığına işaret ediyor.

İsviçre’nin yürütme organı olan Federal Konseyin korona önlemleri ile fazlasıyla meşgul olduğu bir dönemde patlak veren Ukrayna savaşı, az çok tahmin edilen gelişmeler arasında olmasına rağmen kısa bir süreliğine de olsa konseyin bu konuda nutkunun tutulmasına neden oldu. Farklı partilerin temsilcilerinden oluşan konseyde görüş ayrılıkları bir uzlaşı rotasının hemen ilan edilmesine pek olanak sağlayacak durumda değildi.

İsviçre, Kuzey Akım projesi dahilinde zaten bir süredir Rusya karşıtı çevrelerden ülkedeki Rus yatırımları nedeniyle fırlatılan okların hedefi halindeydi. Gazprom’un İsviçre’deki firması Nord Stream de karşıt dalgayı göğüslemeyerek bünyesinde çalışan 150 çalışanının işine son verdi, faaliyetlerini pasif düzeye çekti. Rus ordusunun Ukrayna’ya girişinden kısa bir süre sonra yaşanan bu gelişme NATO ve müttefiklerinin izlediği politik hatta, kendince az çok pragmatist bir yol haritası çizerek ilerlemeye çalışan Federal Konsey için giderek daha güçlü bir baskı ve sıkıştırma aracına döneceği netlik kazanınca dümen, baskıları hafifletmek üzere AB çizgisine doğru kaydırıldı. AB’nin ilan ettiği yaptırımlar hemen benimsenerek kabul edildi.

ÇIKARLARI KORUMA POLİTİKASI

Bu çerçevede AB ve NATO güçleri yeterli görmese de bazı yaptırımları sembolik düzeyde yürürlüğe koyarak Rusya ile ekonomik çıkarlarının derinden zedelenmesine neden olacak uygulamalara da pek yönelmedi. Ama fırsatçı bazı firmalar yaptırımları gerekçe göstererek Rusya ile iş yapmayacaklarını ilan eden uluslararası bazı tekellerin yerlerine sıçramak üzere hareket ettiler ve bunun gereğini de riskleri göze alarak yaptılar. Savaşın en şiddetli olduğu dönemde İsviçre’ye Rusya’dan 3 ton altının girişine izin verilmesi dış politikada izleyecekleri ‘çıkarları koruma’ politikasının devam ettirileceğine dair sinyal oldu. 2022 yılında bu tutum daha fazla esnetilmeyerek korundu.

Ancak savaşla birlikte belirginleşen siyasal ekonomik ve sosyal sonuçlar Avrupa’nın diğer ülkeleri gibi İsviçre’yi de önemli oranda etkiledi. 2021 yılında yüzde 0.6 olan enflasyon kısa bir süre içerisinde yüzde 3.5 seviyesine çıktı. Yine bu sürede Ukrayna’dan 70 bin sığınmacı özel statüyle İsviçre’ye getirildi. Mevcut siyasal atmosfer ülke egemenleri tarafından fırsata çevrilerek silahlanma ve orduya ayrılan bütçenin arttırılması; yeni F-35 savaş uçaklarının alınması, ordu envanterinin yenilenmesi hızlıca gündeme getirilerek rıza vermeye ‘hazır’ halk hızlıca ‘ikna’ edildi. Dünyada yerinden oynayan taşlar karşısında İsviçre ‘masum’ kalamaz, kaderine razı olmazdı. Güvenliği için oyun kurucularla ortak iş tutmak gerekliydi ve bu çerçevede ‘tarafsız’ ülkenin ordusunun, NATO ordularıyla birlikte eğitim yapma ve bazı yerlerde de eğitim amaçlı asker bulundurma gibi daha aktif bir dış politikanın öznesi olmasının gerekliliğine halk ikna edilmeye çalışıldı.

İŞÇİLERE SIFIR ZAM

Büyüme oranı geriye çekildi. Emekçi sınıfların hak ve kazanımlarına yönelik saldırılar; çalışma yasalarının reformlarla kuşa çevrilmesi, emeklilik haklarının budanması ve yaşının yükseltilmesi; toplu iş sözleşmelerinin sadece yazılı birer metin olarak kalmasına yönelik pratik zorlukların arttırılması, çalışma sürelerinin uzatılarak 7x24 esnekliğine geçişe adım adım yönelinmesinde İsviçre burjuvazisi 2022 yılında vites arttırarak artan enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen ücretlerde 0 zammı dayattı. Yoksul halk kesimlerinin artan enerji ve tüketim maddeleri fiyatları karşısında reel alım gücünü kaybederek giderek yoksullaşması daha da derinlik kazandı. Bütün bu sosyal saldırılar ve dayatmalar karşısında birçok sektörde çalışan işçi yığınları ise aktif mücadelede geri adım atmadılar. Haklarını korumak ve ilerletmek üzere bazı zorlukları ve zayıflıkları olsa da direniş yolunu seçtiler.

2023 SEÇİM YILI OLACAK

2023 yılı İsviçre’de Federal Meclis ve Kanton Temsilcileri Meclisi için yapılacak seçimlerin yılı aynı zamanda. Politik, ekonomik ve sosyal birçok sorunun 2022’den devredenlerle birlikte seçim yılı olması ve bazı olguların daha da derinleşerek yeni süreçlerin açılmasına neden olacağı yönleriyle daha çok gündeme geleceği, burjuva partilerin oy devşirmek üzere bu sorunlar üzerinden daha da çekişeceği gerçeği, 2023’ün parlamento politikasındaki canlılığı arttıracak.

Burjuva kamptaki çekişmenin, Federal Konseye 2022 yılının sonunda seçilen 2 yeni bakanın görev yapacakları bakanlıklarının belirlenmesinde izlenen yol gözetildiğinde daha da çetin geçeceği ırkçı parti ve liberallerin parlamento ittifakının, çalışma yaşamı, çevre, ekonomi, enerji üretimi gibi alanlarda daha önce tespit edilmiş konsey politikasında bir ayrıştırmayı zorlayacağı ve bu ayrıştırmanın  daha çok yasal düzenlemeleri ve hakları kötüleşme, sertleştirme ve ortandan kaldırma  yönünde bir seyir izleyeceği, SVP ve FDP gibi en saldırgan partilerin seçimlere de bu saldırı planları üzerinden dahil olacağı söylenebilir.

2023 yılı için öngörülen büyüme yüzde 0.7 ve eğitim ve sağlık başta olmak üzere birçok kamu alanında da kısıtlamalara gidilecek. Emekçi yığınlar içinse birikmiş bu sorunlar ve saldırı planları 2023 yılında daha bir zorlaşmış yaşam ve daha güçlü bir mücadelenin kaçınılmazlığına işaret ediyor.

Bu haber toplam 6392 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum