ZÜRİH- İsviçre’deki üniversitelerde yürütülen bazı araştırma programlarının, yabancı istihbarat servisleri ve askeri kurumlar tarafından casusluk amacıyla kullanıldığı iddiaları gündeme geldi. Özellikle Lozan’daki École Polytechnique Fédérale de Lausanne (EPFL) bünyesinde faaliyet gösteren bir paravan şirketin, İran’a insansız hava aracı (İHA) teknolojisi sağladığı öne sürülüyor.

İtalyan yetkililer tarafından Milano’da tutuklanan İranlı Mohammad A.‘nın, EPFL’nin inovasyon parkında kurduğu sahte bir şirket aracılığıyla İran Devrim Muhafızları’na navigasyon teknolojisi temin ettiği iddia ediliyor. Bu durum, İsviçre üniversitelerinin yabancı istihbarat servisleri için ne denli savunmasız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan tarihçi Daniel Rickenbacher, İsviçre üniversitelerinin yabancı öğrenciler tarafından casusluk faaliyetleri için kullanılma riskinin yüksek olduğunu belirtti. Rickenbacher, “İsviçre’de özellikle teknik üniversitelerde çok sayıda İranlı ve Çinli öğrenci eğitim görüyor. Bu durum, endüstriyel ve araştırma casusluğu için ciddi bir risk oluşturuyor” dedi.

Rickenbacher ayrıca, İsviçre’nin bu tür tehditlere karşı yeterince önlem almadığını ve üniversitelerdeki güvenlik açıklarının kapatılması gerektiğini vurguladı. Özellikle riskli ülkelerden gelen öğrencilerin daha sıkı denetlenmesi gerektiğini ifade eden Rickenbacher, “ETH Zürih gibi kurumlar, doktora seviyesinde yüzde 75’e varan yabancı öğrenci oranına sahip. Bu, casusluk faaliyetleri için büyük bir fırsat sunuyor” şeklinde konuştu.

Bu gelişmeler, İsviçre üniversitelerinin araştırma programlarının güvenliği ve yabancı istihbarat servislerinin sızma girişimlerine karşı alınacak önlemler konusunda tartışmaları yeniden alevlendirdi. Yetkililerin, üniversitelerdeki güvenlik protokollerini gözden geçirerek, benzer olayların tekrarlanmaması için gerekli adımları atması bekleniyor.