Daha geniş bir teminat havuzuna duyulan ihtiyaç, SNB tarafından bildirildiği üzere, teminatlarının büyük çıkışları karşılamakta yetersiz kaldığı bir durumla karşı karşıya kalan Credit Suisse'in çöküşünden sonra belirgin hale geldi. Credit Suisse'in yaşadığı zorlukların ardından İsviçre Federal Maliye Bakanlığı, iyileştirmeler önermek üzere ekonomist ve bankacılardan oluşan bir grup oluşturdu. Bu grup SNB'nin kabul edilebilir teminat havuzuna Lombard ve teminat kredilerini de eklemesini tavsiye etti.

Geleneksel olarak SNB, diğer büyük merkez bankalarının uygulamalarından farklı olarak, ağırlıklı olarak konut ve ticari ipotekleri kabul ederek muhafazakar bir yaklaşım sergilemiştir. İsviçre Ulusal Bankası Yasası, SNB'nin "yeterli" teminat mevcut olduğu sürece kredi sağlayabileceğini belirtmekle birlikte, yeterli teminatın ne olduğunu belirtmemektedir.

Üst düzey bir bankacı, önerilen tedbirlerin İsviçre'deki sistemik açıdan önemli tüm bankalar için geçerli olması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca bankalar ve merkez bankası arasında acil likidite kullanımının daha düzenli bir araç haline getirilmesi, muhtemelen damgalanmayı önlemek için kullanımının açıklanmasının geciktirilmesi konusunda devam eden tartışmalar bulunmaktadır. Finansal İstikrar Kurulu, acil durum fonlarının kullanımına ilişkin bilgilendirmenin ertelenmesinin faydalı olabileceğini önermiştir.

Geçen yıl SNB, izin verilen azami miktar olan yaklaşık 60 milyar doları gizlice çekmek için ABD Merkez Bankası'ndan bir fon hattı kullandı. Bu eylem, merkez bankasının zorlu zamanlarda likiditeyi yönetme çabalarını vurgulamaktadır.

Piyasa tepkisi açısından, UBS hisseleri hafif bir düşüşle, geçen hafta elde ettiği yılın en yüksek seviyesine yakın olan 28.06 franktan yüzde 0.4 daha düşük bir kapanış yaptı. SNB'den bir sözcü, SNB'nin uygun teminat evrenini sürekli olarak gözden geçirdiğini ve bankalarla diyalog halinde geliştirdiğini doğruladı. Bu arada, UBS'den bir temsilci konuyla ilgili yorum yapmamayı tercih etti.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.