Haber: Bahtiyar Okumuş

ZÜRİH - İnternet, teknolojisinin‘de ilerlemesiyle yararları her geçen gün biraz daha artmakta olsada Zürih Üniversitesinin yaptığı bir ara araştırmaya göre Ana-Babaların çocuklarının internet ortamında yaşadıkları ve kendilerini bekleyen tehlikeleri küçümsediklerini hatta hiç bilmediklerini ortaya çıkardı.

Araştırma, anne babaların  %68 oranında çocuklarının hangi sitelerde dolaştıklarını bilmediklerini gözler önüne serdi. "EU Kids Online Studie" ismi altında isviçre genelinde 1000 çocuk ve veliler üzerinde yapılan araştırmada çocuklara hangi sitelere girdikleri sorulduğunda %38 oranında cinsellik içerikli sitelerde dolaştığını, çocukların %25’inin sanal arkadaşlığı reel hayata dönüştürdüklerini,  %45 velilerin çocuklarının internette zorbalıkla (cybermobbing) karşılaşıp karşılaşmadıklarını bilmediklerini belirledi.

İnternetin çocukların eğitiminde büyük yararları olduğu gerçeğine dikkat çeken Zürih üniversitesi, gelişmekte olan 9-16 yaş grubundaki çocukların internet bağımlılığına yakalanmaları durumunda büyük potansiyel risklerle karşı karşıya olduklarını belirtti. İnternet bağımlılığının yetişkinler için bile potansiyel riskler taşıdığını, gelişmekte olan çocuklar için çok daha büyük risk içerebileceğine dikkat çeken üniversite, çocukların direkt olarak bir değerlendirme yapamayacakları için, anne-babaların iyi gözlemler yapmasının önemine değindi. Fiziksel tehlikeleri, Görme, Duruş ve iskelet sorunları, Daha az hareketten kaynaklanan fiziksel problemler olarak açıklayan zürih üniversitesi,çocukların internetin çekiciliğine kapılıp oluşan psikolojik etkilerin dahada vahim olduğunu belirtti.

TEHLİKELER

Zürih üniversitesi , çocukların internet bağımlısı olup olmadıklarını tespit etmenin kolay olduğunu belirtti. Tehlike Sinyallerinin başında Bilgisayarda giderek daha çok zaman harcama, İçe kapanma, göz temasının kesilmesi, toplumsal yaşamdan yaşıtlardan çekilme, yetişkinlerle sorunların olması, Yaşıt ilişkilerden kopma ve bedensel ağırlıkta artış ve hareketsizlik olarak sıraladı. Kendilerine internet kullanımı için ayrılan sürenin yeterli gelmediği, doyuma ulaşmak için internete, daha fazla zaman ayırma ihtiyacı duydukları durumunda, ve yukardaki sayılan sinyallaerin oluşması durumunda çocukların internet bağımlısı olduklarınının kanıtı olduğunu açıkladı.

ÖNERİLER

Çocuğa interneti yasaklayarak, bilgisayarı kaldırmak ya da bu sebeplerden dolayı şiddet kullanarak, hatta bağırarak, bilgisayar kullanımını sınırlandırmanın çözüm olmayacağını dile getiren üniversite, velilerin çocukların internete hangi zamanlar ne sıklıkla gireceğine beraberce oturup karar vermeleri ve onun da bu konudaki fikrini almalarını önderdi. Zürih üniversitesi,  ana-babaların internette yapılmasını uygun görmedikleri etkinliklerin olası zararlarını, çocuğu ile tartışarak ve beraberce uzlaşmaya varmakla çocuğun bu konular hakkında bilinçlenmesine yardımcı olacağını, velilerin çocuğu ile birlikte internet ev kuralları listesi oluşturmalarını önerdi.

Birlikte oluşturulacak listede gezilecek site türleri, internette ne şekilde sohbet edilebileceği ve hangi saatlerde internete girilmesinin uygun olabileceği mutlaka belirtilmesi gerektiğini savunan üniversite,  bilgiye ulaşmak için tek yolun internet olmadığını,kaynak kitap, kütüphane, müze gibi diğer bilgi kaynaklarının da bu amaçla kullanılabileceğini çocuklara mutlaka anlatılması gerektiğini belirtti. Ailelerin mutlaka çocukları ile internet ortamında kurduğu arkadaşlıkları hakkında konuşmaları gerektiğini savunan üniversite, çocukların hayatlarına ve yaptıklarına müdahale eden, ya da onları kısıtlayan Ana-Baba görüntüsü vermeden, çocukların internette yaptıkları hakkında arkadaşça konuşabilmeleri gerektiğini, bu uygulamanın gerçekleşmesi durumunda ise çocukların bilgi saklamalarının önleneceği gibi velilerinde sürece dahil olmalarının kolaylaşacağını savundu.