Son dönemde Avrupa’daki havalimanlarında yaşanan gecikmeler ve iptaller, birçok yolcunun seyahat planlarını altüst etti. Peki, bu gecikmelerin ardında ne yatıyor?

1. Yüksek Talep ve Kapasite Sorunları

Yaz sezonunda talebin artması, havayolu şirketlerini kapasitelerini artırmaya zorladı. Eurocontrol verilerine göre, Temmuz ayında Avrupa’da günde ortalama 34,260 uçuş gerçekleşti. Bu, geçen yıla göre %4 artış demek. Ancak bu artış, havaalanlarındaki dönüş sürelerini kısaltarak operasyonları daha hassas hale getirdi.

2. Personel Eksikliği

Pandemi sırasında işlerini kaybeden birçok havacılık personeli, farklı sektörlere yöneldi. Bu durum, özellikle uçuş görevlileri, pilotlar ve yer personeli arasında ciddi bir eksikliğe yol açtı. Uzmanlar, bu personelin geri dönmek istememesinin ardında daha iyi çalışma koşulları ve iş güvenliği olduğunu belirtiyor.

3. İklim Aktivistlerinin Protestoları

Son dönemde iklim aktivistleri, çeşitli havaalanlarında protestolar düzenleyerek uçuş operasyonlarını aksattı. Örneğin, Frankfurt Havalimanı’ndaki bir eylem, 270 uçuşun iptal edilmesine neden oldu.

4. Teknolojik Arızalar

Havacılık sektöründe yaşanan teknolojik arızalar da gecikmelere katkıda bulunuyor. Yakın zamanda meydana gelen büyük bir IT arızası, dünya genelinde birçok uçuşun iptal edilmesine yol açtı.

5. Hava Durumu

Elbette, hava durumu da gecikmelerde önemli bir rol oynuyor. Özellikle yaz aylarında meydana gelen fırtınalar ve diğer hava olayları, uçuşların ertelenmesine veya iptal edilmesine neden olabiliyor.

Çözüm Önerileri

Uzmanlar, havayolu şirketlerinin operasyonlarını daha sürdürülebilir hale getirmesi gerektiğini belirtiyor. Kapasite artışları yerine, mevcut personelin daha iyi çalışma koşullarına sahip olması ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi, gecikmelerin önüne geçmek için önemli adımlar olabilir.

Bu karmaşık sorunların çözümü, havayolu şirketleri, havaalanı yönetimleri ve hükümetlerin iş birliği ile mümkün olacaktır. Avrupa’nın havacılık sektöründeki bu kaosun sona ermesi için daha dengeli ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi gerekiyor.