Baba ocaklarında geçirdikleri izinlerinin ardından dönüş yolculuğuna başlayan gurbetçilerin çoğu, Edirne’deki Kapıkule Sınır Kapısı’ndan kara yoluyla yaşadıkları ülkelere dönüyor.

Edirne ile Avusturya’nın Villach şehirleri arasında sefer yapan arabalı trenler ise gurbetçilere Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan ve Bulgaristan sınır kapılarında beklemeksizin 1400 kilometre yol katetme imkanı sunuyor. Araçlarını oto kuşet vagonlara yükleyen gurbetçiler, trenle yolculuk yapıyor.

Gurbetçilerin Türkiye’ye gelişlerinin yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle düşük olduğu tatil sezonunda, tren seferlerinde de sakinlik gözleniyor.

“Trenle yolculuk rahat”

Almanya’nın Münih kentine dönen Mehmet Tatlı, AA muhabirine, trenle yolculuğun kolay olduğunu söyledi.

Türkiye’ye gelirken de treni tercih ettiğini belirten Tatlı, “Trenle yolculuk rahat. Araç kullanmak zorunda kalmıyorum. Münih’ten burası 2 bin 100 kilometre ve uzun bir yol. Hem trafik kazaları anlamında riski azaltıyoruz hem dinlenerek geliyoruz. Gelince buradan Tekirdağ’a, oradan da Avşa’ya geçiyorum. Dönüş de aynı şekilde rahat oluyor.” diye konuştu.

Ailesiyle Almanya’ya dönen Mehmet Apaydın da yoldaki stres ve gümrük kapılarındaki uzun bekleyiş süreleri nedeniyle arabalı treni tercih ettiklerini anlattı.

Araç kullanmanın yaşı itibarıyla biraz daha güç olduğunu ifade eden Apaydın, “Bunun için treni tercih ediyoruz. En azından ailemizle yataklı vagonda uyuyoruz. Arabada klima olsa bile yolda sıcaktan bunalıyoruz.” diye konuştu.

Yabancılar da tercih ediyor

Ailesiyle 4 ay süren bir Avrupa turunun ardından ülkelerine dönmek için arabalı treni tercih eden Hollandalı Rob Gelissen de “Bu tren uzun bir güzergahta birçok gümrükten geçiyor. Korona döneminde geçilmesi zor birçok ülkeyi geçiyorsunuz. Elektrikli otomobille sadece 200-300 kilometre yol alabiliyorum ve sonrasında aracımı şarj etmeye ihtiyacım var. Güzergah üzerinde şarj istasyonu da pek yok ama trenle şarja ihtiyacım yok. Bu çok kolay.” ifadelerini kullandı.