Geleceğin Resmi,50. YIL
Geleceği kurmaya,yarın ile ilgili düşüncelerimizi gerçekleştirmeye ugraşırp duruyoruz. Hayatın her dönemi bir mücadeleyi gerektiriyor,önemli olan ayakta kalıp hedeflerimize ulaşmak. Gurbette geçen her günümüzde birr memleket hasreti özlemi var. Ancak artık buralarda kalıcı olduk ,durum böyle iken bizler birazda buradaki yaşam kalitemizi yukarıya çıkarmak, geleceği burada kurmak için daha akıllı politakalar üretmek, hatta geleceğin resmini yapmak zorundayız. Geleceği burada yaratmak için ciddi bir Türk Diasporasının oluşumunun zamanı gelmiştir.
Yurt dışında yaşayan, ya da bir şekilde yurt dışında bulunmuş olan hemen herkesin mutlaka yaşadığı bir tecrübedir: Yabancılarla girilen en ufak bir tartışmada hemen Türkiye ile ilgili saçma sapan filmlerden uydurulmuş saçma sapan söylemler, işkence, soykırım, asimilasyon, ya da demokrasi karşıtlığı gibi konular gündeme getirilir (Bu liste uzar gider de önümüze getirilen ilk bu tezler olur. Sonrası anlat dur.). Maalesef, bu durum yurt dışında yaşayanlar için yıllardır değişmeyen bir gerçektir. Bu gerçek bir yanıyla Türkiye karşıtı güçlerin işlerini ne kadar iyi yaptıklarını gösterir ki bunun için onlara kızacak halimiz yok herhalde. Herkes fıtratının gereğini yapıyor. Lakin bu aynı zamanda bizim de yapmamız gerekenleri yapmadığımızın, lobi faaliyetlerinde eksik kaldığımızın bir göstergesidir. Öyleyse neden kayda değer bir gelişme gösteremiyoruz, neden hala saçma sapan yalanlara karşı bireysel çabalarla kendimizi savunmaktan öteye geçemiyoruz?
Bizim yıllardır yapmaya çalıştığımız lobi faaliyetlerini bürokratların, iş adamlarının, politikacıların eline bırakmak, bir olay olduğunda da o ülkede yaşayan Türklerin tepki vermesini beklemek. Halbuki lobi dediğimiz şey sadece ülkeden giden bir avuç insan ile yapılmaz, bir ülkede yapılacak lobi faaliyetlerinin o ülkedeki Türk toplumu ile kurulan sağlam bağlar üzerinden yürütülmesi gerekir. Bu bağları kurarken lobi ve Diaspora faaliyetlerini de yürütecek bir tabaka oluşması gerekiyor. Sadece bulunduğumuz ülkelerde bile çok iyi yerlere gelen, sporda, bilimde ya da iş hayatında oldukça başarılı olan bir dolu Türk var. Fakat maalesef ki bu insanlardan ya görüş farklılıkları yüzünden ya da bazıları hala tribünlerde sadece seyirci olarak kalmaları yüzünden yerimizde sayıp duruyoruz.Bu kadar eğitimli belirli noktalara gelen 3. nesil gençlerimizi nasıl topluma kazandırıp gelecek 50 yılın Türk Diasporasını kurarız kafa yormak gerekiyor. Birde eksiğimiz olan Türk Düşüncekurumlarının oluşmasını nasıl sağlarız bu konuya nasıl odaklarınız ,nasıl bi yol buluruz.
Seneye Türkiye ile İsviçre arasında imzalanan Sosyal Güvenlik anlaşmasının 50. Yılı. Nasıl Almanya’ya Türklerin gelişinin 50 yıl etkinlikleri yapıldı ise ,31 Mayıs 1969 yılında İsviçre ile Türkiye arasında imzalanan bu anlaşma milat olarak alınarak Türklerin İsviçreye gelişlerinin 50. Yıl etkinlikleri önümüzdeki yıl farklı konularda yapılacak faaliyetlerle kutlanmalı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu olsun.
Çocuklarımızı Türk kültür derslerine gönderelim,geleceğimize yatırım yapalım.
TEMA VAKFINA ÜYE OL, DESTEK OL,TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN
Üzerinize vazife olmayan işlere karışın : BİR AĞAÇLA KARDEŞ OLUN
Sağlıcakla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.