Cemil Baysal

ZÜRİH- Maximilian Pop imzalı bir haberde, ''Erdoğan karşıtı cephe büyüyor'' başlığıyla pek çok yabancı gazetede haber yayımlandı. Haberin devamında ''Türkiye'de imkansız gerçekleşecek mi?'' sorusuyla Erdoğan'ın geçmiş yıllara göre muhalefet üzerinde etkili olamadığı ve tükenmişlik gözlemlendiği ifadelerine yer veriliyor.

Haberin devamı şöyle:

Türkiye'de seçim kampanyası şaşırtıcı bir dönüş yapıyor: Muhalefet konuları belirliyor, hükümet savunmaya geçiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 Haziran'da kaybetmesi düşünülebilir mi?

Hayranları ona “Imparator” diyor: İbrahim Tatlıses hiçbir zaman orta okula gitmemiş, ancak Türkiye'de şarkıcı olarak milyonlarca hayran kazandı.

Suikastlerden kurtuldu, memurları rencide etmekten dolayı hepse girdi. Restoranlar, oteller ve bir inşaat şirketi kurdu…

Tatlises artık siyaset alanında bir kariyer için mücadele veriyor ve yeni seçimlerde 24 Haziran'da iktidar partisi AKP'den Parlamento'ya girmeyi amaçlıyor. İzmir'deki seçim kampanyasında Recep Tayyip Erdoğan şarkıcıyı sahneye davet etti. Cumhurbaşkanı, Tatlises'in adaylığının seçim kampanyasını hızlandıracağını ve bir ivme kazandıracağını ümit ediyor.

Türkiye’de geçtiğimiz 16 yıl içinde yazılı olmayan bir yasa var:

Vatandaşlar oylarını kullanıyor ve sonunda Erdoğan kazanıyor. Bu sefer çıkış noktası şaşırtıcı bir şekilde açık. Her ne kadar Erdoğan, meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini neredeyse bir buçuk yıl erkene alma kararıyla üstünlük sağlamış olsa da, gerçek anlamda bu üstünlüğü hıza çevirip arayı açamadı. 

Başkan Erdoğan tükenmiş görünüyor

AKP'nin mitinglerinde seyirciler arasında gerçek bir coşku yok. Başkanın kendisi tükenmiş görünüyor. Daha önce Erdoğan ısırıcı ifadelerle muhalefete yükleniyordu. Şimdi ise, muhalefetin kendine yönelik şiddetli saldırılarına karşı kendi yerini korumaya çalışıyor. Cumhuriyet Gazetesi‘nin Online yayın patronu Bülent durumu şöyle analiz ediyor: ‘‘Geçmişte, AKP parti kongreleri bir gala yemeği atmosferinde gerçekleşirdi ve şimdi kan basıncını açıkça görebiliyorsunuz‘‘

 Erdoğan zayıf ekonomik verilerle mücadele ediyor. Türkiye'de gayri safi yurtiçi hasıla, geçen yıl yüzde 7,4 oranında büyürken, diğer sanayileşmiş ülkelere göre daha güçlü olmakla birlikte, büyümenin bedeli de ağır oldu: Erdoğan, Türkiye ekonomisine milyarlarca dolar pompaladı ve enflasyonu yüzde ondan fazla artırdı. Türk Lirası, euroya kıyasla her zamankinden daha zayıf. Türkiye'deki her dördüncü ofis binası boş. 

Hükümet, döviz krizini yabancı güçlerin bir komplosu olarak tanımlamakta: Erdoğan, “Ekonomideki en yüksek rakamlara ulaşabilmemize rağmen, şer cephesi ön saflara doğru yürümeye başladı” diyor. Fakat Türkiye'de bu açıklamaya inananların sayısı giderayak azalıyor. Ocak ayında yapılan bir ankette, Türklerin üçte biri terörizmi ülkenin en büyük sorunu olarak görürken, bu değer şimdi yüzde 18'e düştü. Vatandaşların yarısı şu an ekonomiyi en önemli konu olarak görüyor.

Erdoğan'ın bugüne kadar başarısı çoğu zaman rakiplerinin zayıflığına dayanıyordu. Muhalefet partileri bölünmüştü ve genellikle yarışta profilsiz politikacıları yarışa yolluyorlardı. Ancak 24 Haziran'daki oylamadan önce, muhalefet şekillendi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı Muharrem İnce’nin bugüne kadar yanlıştan daha fazla doğrusu var. İnce, solun Kürt yanlısı HDP Adayı Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ederek, seçimi kazanması halinde  Ankara'daki dev başkanlık sarayını üniversiteye dönüştürme sözü verdi.

Yeni kurulan milliyetçi, Meral Akşener, Erdoğan ile sağ kulvarda ilk kez yarışıyor. CHP, İyi Parti ve partiden ayrılanların kurduğu İslamcı partisi Saadet birlikte ittifak kurdular. "Amerikan Düşünce Konseyi Think Tank sözcüsü Aaron Stein, "Bu süreç tam 16 yıl sürdü. Ancak Erdoğan karşıtı blok, 24 Haziran için artık tutarlı bir stratejiye sahip." diyor. 

Esas soru, muhalefet cephesindeki yüksek duyguların iktidar değişikliği için yeterli olup olmadığıdır. Erdoğan hala Türkiye'nin en popüler siyasetcisi. Haziran ayında yapılacak seçimden zafaerle çıkabilmek için geniş kapsamlı düzenlemeler yaptı. Erdoğan iktidarı 15 Temmuz 2016 tarihindeki başarısız darbe girişiminden bu yana olağanüstü halı 7. kez uzattı.  Bu da muhalefet cephesinin seçimi kazanmasını zorlaştırıyor. 

Erdoğan’ı durdurmak için bir ittifak

 Doğan Grubunun satışıyla Türkiye’deki medyanın  tamamına yakını Erdoğan yanlısı veya hükümet kontrolünde olmasına karşın muhelefet kanadında ölüm sessizliği hakim.  Erdoğan'ın muhaliflerinde seçimde sahtekarlık olabileceği korkusu hakim. Bunun sebedi de hükümetin bu yıl da resmi bir mühürsüz oy pusulasını tanıyacak olması ve bağımsız gözlemcileri kısmen sandıkların kurulu olduğu seçim lokallerine girişlerine engel koymak istiyor.

 Yapılan anketler, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanabileceğini, ancak partisinin mecliste salt çoğunluğunu kaçıracağını gösteriyor. Yeni cumhurbaşkanlığı sistemi mecliste açık bir çoğunluk üzerine kurulu olacağı için, Türkiye kendisini yeniden bir abluka durumunda bulacak. Erdoğan zaten bu durumda "gerekli adımları" atmaya hazır olduğunu Bloomberg‘e verdiği röportajda açıkladı. Gözlemciler bu durumda Erdoğan’ın seçmenleri bir kez daha seçime gitme talebinde bulunmasını bekliyor.

Özetle: Erdoğan bir zamanlar olduğu kadar olmasa da, hala Türkiye’nin en popüler polikacısı ve olmaya da devam ediyor. Haziran ayındaki seçimlerden önce, muhalifler görüşmeler yapıp ittifaklar oluşturuyor, ittifaklar kuruyor. Cumhurbaşkanlığı Erdoğan’ın partisi AK Parti meclisteki çoğunluğunu kaybetme ihtimali de mümkün.