SEÇİM ÖZEL / Cemil Baysal / BERN-  İsviçre'nin en eski siyasi partilerinden olan ve kendisini merkez ortada bir siyasi parti olarak tanımlayan Hristiyan Demokrat Partisi CVP, 100 bin aktif üyeye sahip. CVP, 20 Ekim seçimleri öncesi POST'unTürkiye ve İsviçre'deki seçimlerin yanısıra entegrasyon ve iki ülke ilişkileriyle ilgili sorularını yanıtladı. 

-Partinizin göç politikalası ve İsviçre'de yaşayan göçmenler hakkındaki görüşleri nelerdir?
CVP kontrollü bir iltica politikasından yanadır. Bu insani geleneğin korunması anlamına gelir; aynı zamanda, İsviçre çekici bir hedef ülke olmamalı; iltica sisteminin kötüye kullanımı tolere edilmemelidir. Menşe ülkelerde yapılan kalkınma yardımıyla beraber, mümkün olduğunca ilticası sayısı azaltılmalıdır. Yıllar boyunca, CVP yıllardır insan hayatının daha fazla korunması için önergeler sunmakta. Ayrıca, kaçakçılıkla mücadelenin koordine edilmesi ve her şeyden önce sığınmacıların dağılımının devletlerin nüfusunun büyüklüğü ile orantılı olduğu Dublin sisteminin yeniden tasarlanması çağrısında bulunuyor.

-Partiniz İsviçre'nin Türkiye ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini nasıl görüyor?
Türkiye, İsviçre'nin önemli bir ticaret ortağıdır. İki devletin, 1992'den bu yana devam eden ve 2018 yazında modernize edilmiş olan bir serbest ticaret anlaşmasını bulunmaktadır. Bununla beraber, Türkiye'deki endişe verici insan hakları durumu ve temel hukuk kurallarının ihlali basite alınmamalı. Aksine, CVP Federal Konseyin, diyaloğun sadece diplomasi yoluyla değil, aynı zamanda iyi bir ekonomik işbirliği ile gerçekleştirilebileceği yönündeki görüşünü desteklemektedir.

-Seçim öncesi Türkiye kökenli İsviçreli seçmenlere çağrınız nedir?
İlgi ve mümkünse katılım doğrudan demokrasimizin merkezidir.

-Türkiye kökenli göçmenlere hangi mesajları göndermek istersiniz?
Ülkemizde, ister İsviçre'deki, ister Türkiye'deki siyasi konularda olsun, faaliyet gösteren çeşitli Türkiye menşeli siyasi örgütler var.

-Türkiye kökenli vatandaşların siyasete ilgisini yeterli buluyor musunuz?
İsviçre'de, Türkiye'deki veya İsviçre'deki siyasi konularda aktif olan çeşitli Türkiye menşeli siyasi örgütler var. Mevcut yasalar kapsamında ve doğrudan demokrasi kurumlarımızda, geniş sosyal katılım önemlidir ve memnuniyet vericidir.

-Başarılı bir entegrasyonu nasıl tarif edersiniz? 
Partinize göre, bir göçmen ne zaman en iyi şekilde ülkeye entegre olmuş sayılır? Partiniz ülkeye gelen göçmenlerden ne bekliyor?

Etkili bir göç politikasının merkezinde bağlayıcı sosyal ve profesyonel entegrasyon yer almaktadır. Bunun için, ulusal bir dilin mümkün olduğunca en hızlı şekilde öğrenilmesi kaçınılmazdır. Dilin yanı sıra hoşgörü, dayanışma, özgürlük ve eşitlik gibi toplumsal değerlerimizin tartışılmaması ve bunlara saygı duyulması da başarılı bir entegrasyon için önemlidir. 
''Talep et ve teşfik et'' bu bizim yaklaşımımız. Vatandaşlık ise başarılı bir entegrasyonun doruk noktasıdır.

-Neden sizin partinizi seçmeliler ve sizin adayınıza oy versinler?
CVP, nüfusun tüm acil kaygılarına çözümler sunarken, diğer taraflar kamuoyuna göre bir konuyu yönetmekte, sorunları çözmek yerine sorunları görmezden gelmektedir. İnsanları gerçekte rahatsız eden meselelere odaklanıyoruz: maliyet frenleri - daha düşük sağlık hizmeti maliyetleri için girişim, gelecekte güvenli ve adil emekli aylıkları için emeklilik karşılığı reformu ve daha fazla iklim koruması için akılda kalıcı bir CO2 kanunu. Her oy önemlidir - daha da fazlası!

-CVP, nüfusun tüm acil kaygılarına çözüm sunarken, diğer Taraflar bir sorunu halka etkin bir şekilde yönetiyor ve sorunları çözmek yerine görmezden geliyor. İnsanların gerçekten meşgul olduklarına odaklanıyoruz: giderlerin frenlemesi, daha düşük sağlık bakımı hizmet maliyetleri için girişim, gelecekte güvenli ve adil emeklilik için emeklilik hükmünün reformu ve iklim koruması için sağlam bir CO2 mevzuatı. Her bir oy çok önemli. Şimdi sandığa gidip söz söylemek için tam zamanı. 

Gerhard Pfister 56 yaşında. 2016 yılından bu yana Hristiyan Demokrat Partisi CVP Başkanlığı yapıyor.
 

YASAL UYARI: izinsiz kopyalanamaz