Cesedi 25 gün sonra farkedildi, kimse sahip çıkmadı
Tahta bavuluyla geldi, okudu, maden mühendisi oldu. Hiç evlenmedi. Öldükten 25 gün sonra bulunan cenazesine ailesi sahip çıkmadı. Zonguldaklı Uğur Ergüllü’nün ağlatan hikayesi…
Tahta bavuluyla geldi, okudu, maden mühendisi oldu. Hiç evlenmedi. Öldükten 25 gün sonra bulunan cenazesine ailesi sahip çıkmadı. Zonguldaklı Uğur Ergüllü’nün ağlatan hikayesi…
Tahta bavulunu kapıp daha 18 yaşında delikanlıyken Almanya’ya geldi. Dinslaken kentindeki kömür ocağında çalışmaya başladı. Kömür çıkartırken kurslara da katılan Uğur Ergüllü, daha sonra maden yüksek mühendisi oldu. Yıllarca çevresindeki Türklere tercümanlık da yapan Ergüllü, 70 yaşında hayata veda etti ama ölümünden kimsenin haberi olmadı.
CENAZEYİ YAKMAK İSTEDİLER
Yunus Emre’nin şiirindeki “Bir garip ölmüş diyeler. Üç günden sonra duyalar” dizeleri Ergüllü’nün yaşamını çok iyi özetledi. Onun ölümü üç gün sonra değil tam 25 gün sonra duyuldu. Cesedi kokunca komşularının haber vermesi ile Almanya’da kimsesi olmayan Ergüllü’nün öldüğü anlaşıldı. Gelsenkirchen Belediyesi kimsesine ulaşamayınca cenazeyi yakmak istedi.
AİLESİYLE 37 YILDIR GÖRÜŞMÜYORDU
Uğur Ergüllü, çok iyi Almanca konuşuyordu. Bir defasında hâkimin yaptığı imla hatasını fark edip hatayı düzelttirmişti. 30 yıl boyunca hiç Türkiye’ye gitmedi. DİTİB Dahlhausen Camisi’nde 1980’li yıllarda Türklere Almanca kursu verdi ve tercümanlık yaptı. Çok kitap okurdu. İki yıl önce İstanbul’a sadece kitap satın almak için gitmişti. Hiç evlenmedi. Bir iki kez evlenmeye kalkıştı, ancak son anda vazgeçti. Uğur Ergüllü’nün yakınları, Zonguldak’a bağlı Terakki Köyü’nde yaşıyor. Köy muhtarı olan abisi Kayacan Ergüllü, 37 yıldır aile içinde yaşanan bir dargınlıktan dolayı görüşmediklerini, ölüm haberini yeni aldıklarını söylüyor.
SOSYAL MEDYADA KAMPANYA
Durumdan haberdar olan cenaze firması sosyal medya üzerinden akrabalarına ulaşmaya çalışınca devreye arkadaşları ve konsolosluk girdi. Ergüllü’nün, Zonguldak’ın merkeze bağlı Terakki Köyü’nden olduğunu belirten arkadaşı Mustafa Yıldırım, “Öz annesini küçükken kaybetmişti. Memleketteki üvey kardeşleri ile de arası açıktı. Üvey annesi ise çok yaşlı. Bana Almanya’ya defnedilmeyi vasiyet etmişti” dedi.
Sabah
Bu haber toplam 4512 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.