Büyükelçi Acarsoy, “ FETÖ, yeni nesil bir terör örgütüdür”

Büyükelçi Acarsoy, “ FETÖ, yeni nesil bir terör örgütüdür”

Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Emine Ece Özbayoğlu Acarsoy 15 Temmuz darbe girişimiyle alakalı sorularımızı yanıtladı

BERN- Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması (PDY) tarafından düzenlenen hain darbe girişimi, Türk Milleti'nin direnişiyle bertaraf edilmesinin üzerinde 6 yıl geçmesine rağmen hain örgüte dönük operasyonlara devam ediliyor. FETÖ ve PDY Türkiye dışında faaliyetlerini sürdürüyor.

FETÖ, yeni nesil bir terör örgüt olduğunu FETÖ tipi bir örgütle mücadele etmek durumunda kalan belki de ilk devlet olduğumuzu, Bu yüzden de FETÖ’yle mücadelemiz sırasında her geçen gün örgütün yeni taktiklerini keşfediyor ve bunlara karşı önlemler alındığını belirten Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Emine Ece Özbayoğlu Acarsoy 15 Temmuz darbe girişimiyle alakalı sorularımızı yanıtladı.


Soru: 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen ülkemizde hala tutuklamalar devam ediyor. Bu nasıl bir örgüt ki sonu gelmiyor?

Sözlerime bundan 6 yıl önce Türkiye aşkına canlarını feda eden 251 şehidimizi minnet ve rahmetle anarak başlamak istiyorum. 15 Temmuz gecesi canlarını siper ederek FETÖ’nün hain amaçlarına ulaşmasını engelleyen başta gazilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımıza da saygılar sunuyorum. Zira şehitlerimiz, gazilerimiz ve 15 Temmuz gecesi sokaklara dökülen vatandaşlarımız sayesinde tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Anayasal düzenimiz dahilinde, huzur ve barış içinde yaşayabiliyorlar. eceacarsoy-kopya.jpg

Hain darbe girişiminden bu yana devletimiz ve milletimiz tüm aygıt ve imkanlarıyla yurtiçinde ve yurtdışında FETÖ’nün kökünü kazımak için olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Ancak şunu anlamamız lazım: FETÖ, yeni nesil bir terör örgütüdür. FETÖ tipi bir örgütle mücadele etmek durumunda kalan belki de ilk devletiz. Bu yüzden de FETÖ’yle mücadelemiz sırasında her geçen gün örgütün yeni taktiklerini keşfediyor ve bunlara karşı önlemler alıyoruz. Netice itibariyle hücre tipi yapılanma ve takiye konularında uzmanlaşmış, sapkın ve radikal bir terör örgütünden bahsediyoruz. Dolayısıyla gizlenme ve gerçek amaçlarını maskeleme alanlarında uzmanlaşmış bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Tabiatıyla bu örgütün devletimizin bütün kurumlarından tam anlamıyla temizlenmesi zaman alıyor. Ancak özellikle güvenlik güçlerimizin amansız ve ısrarlı takibi neticesinde FETÖ’nün her geçen gün daha da köşeye sıkıştığını görüyoruz. Bizler de yurtdışındaki Türk temsilcilikleri olarak Türkiye Maarif Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığımız ve ilgili kurumlarımızla eşgüdüm halinde bu eli kanlı terör örgütüne karşı uluslararası planda mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz.

Soru: Yurtdışına kaçan ve yaşayan FETÖ örgüt mensupları İsviçre başta olmak üzere hâlâ aktif bir şekilde faaliyetlerine devam ediyorlar. Dost ve müttefik dediğimiz ülkeler bu tavırlarıyla neye varmak istiyorlar?

Yurtdışındaki dost ve müttefiklerimize ısrarla şunu söylüyoruz: FETÖ, yalnızca Türkiye’yi tehdit eden bir terör örgütü değildir. FETÖ aynı zamanda faaliyet gösterdiği ülkeleri, uluslararası barış ve güvenliği de tehdit eden bir terör örgütüdür. Az önce dediğim gibi yeni nesil bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Türkiye Cumhuriyeti olarak bunu ilk fark eden ülke biz olduk. Şimdi yurtdışındaki dostlarımızın da bizim yaşadığımız acı tecrübeleri yaşamadan önce bu örgütün gerçek yüzünü görmeleri için çaba gösteriyoruz. Gerek İsviçre gerek diğer ülkeler nezdinde yaptığımız girişimlerde FETÖ’nün gerçek amacını, bazı uluslararası istihbarat örgütlerinin aygıtı olarak kullanıldığını ve her şeyden önce faaliyet gösterdiği ülkelere zarar vermekte olduğunu her vesileyle dile getiriyoruz. Bu çabalarımızın sonuç verdiğini de memnuniyetle gözlemliyoruz.

Bugüne kadar dış temsilciliklerimizin Türkiye Maarif Vakfımız ile dünya çapında yürüttüğü çalışmalar neticesinde 45 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kurslarının faaliyetlerini kısmen veya tamamen sonlandırdık. Maarif Vakfımız bu ülkelerin 21’inde FETÖ iltisaklı okulları devraldı ve 30 ülkede yeni okullar açtı. Maarif Vakfımız bugün itibariyle 49 ülkede 406 okul, 1 üniversite ve 21 eğitim merkeziyle faaliyet yürüterek yaklaşık 50 bin öğrenciye eğitim sağlıyor. Şahsen Maarif Vakfımızın eğitim alanındaki faaliyetlerini çok kıymetli buluyorum. Zira Maarif Vakfımızın bu çabaları neticesinde FETÖ’nün eğitim kurumlarını kullanarak gençlerin beyinlerini yıkamasının önüne ciddi bir set çekilmiş oluyor.

Tabiatıyla FETÖ’nün emellerini gizlemek için kullandığı “dinler arası diyalog” olgusu ve kendini bir “eğitim/yardım hareketi” olarak takdim etmesi, dost ve müttefiklerimizin FETÖ’nün gerçek yüzünü görmesini geciktiriyor. Engelliyor demiyorum, zira tüm dünyanın er ya da geç FETÖ’nün gerçek yüzünü göreceğine yürekten inanıyorum.

İsviçre özelinde ise FETÖ iltisaklı kurum ve şahısların malvarlıklarının dondurulması dahil, idari/adli tedbir ve süreçlere dair taleplerimiz mevcut. Bunların takipçisiyiz. Bu noktada, İsviçre makamlarının Temmuz 2016 darbe girişiminin hemen ertesinde ülkemizle dayanışma içinde olunduğuna dair beyanlarından memnuniyet duyduğumuzu, ancak günümüzde bu beyanın ruhuna uygun hareket edilmesini beklediğimizi ifade etmek isterim. Bu çerçevede, İsviçre makamlarından, iltica statüsünün FETÖ dâhil tüm terör örgütlerinin mensupları tarafından istismar edilmesinin önüne geçilmesini her fırsatta talep ediyoruz.

Bu vesileyle, İsviçre Türk toplumuna da bu mücadelemizde sergiledikleri dayanışmadan dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Soru: Dini istismar ederek taraf toplayan, fakat dinle alakası olmayan bu örgüte karşı vatandaşlarımız nelere dikkat etsinler?


Az önce de ifade ettiğim gibi maalesef takiye yaparak olduğundan farklı görünme ve asıl amaçlarını gizleme konusunda uzmanlaşmış sapkın bir yapıdan bahsediyoruz. Dediğiniz gibi insanların en kutsal ve hassas duygularını çekinmeden istismar edebilen bir terör örgütüyle karşı karşıyayız.

FETÖ’ye karşı vatandaşlarımızın evvela uyanık olmaları gerekiyor. Hain darbe girişiminden bu yana 6 yıl geçti. Bu sürede FETÖ iltisaklı şahıs ve kurumların bir çoğu gerçek yüzlerini gösterdi. Dolayısıyla vatandaşlarımızın özellikle ilk defa temas ettikleri veya edecekleri kurumlar hakkında internet üzerinden kısa bir araştırma yapmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu araştırma neticesinde karşılaştıkları bağlantılar, faaliyetler gibi şüpheli bir durum gördükleri takdirde Büyükelçiliğimize, Başkonsolosluklarımıza veya ilgili kurumlarımıza çekinmeden müracaat edebilirler. Yine vatandaşlarımızın özellikle dini hassasiyetlere yönelik bağış, yardım gibi faaliyetlere karşı azami dikkat göstermelerinde fayda bulunmaktadır.

Soru: FETÖ ile mücadelede daha neler yapmalıyız? Böyle bir ayaklanma tehlikesi halen devam ediyor mu?

Hacı Bektaş Veli’nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla kullandıkları veciz bir ifadesi var: “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”. FETÖ gibi örgütler, vatandaşlarımız arasındaki en küçük ayrışmalara, çatlaklara dahi sızabilecek biçimde sinsi örgütlerdir. Dolayısıyla FETÖ ve ülkemizi hedef alan tüm terör örgütlerine karşı asgari müşterekler temelinde buluşarak birlik içerisinde hareket etmeliyiz. Siyasi, etnik, mezhepsel vb. farklılıklarımızı bir kenara bırakıp Türkiye aşkına tek vücut olmalıyız.

Türk diplomatları olarak yabancı muhataplarımıza her fırsatta, her vesileyle bu karanlık örgütün gerçek yüzünü izah etmeye çalışıyoruz. Bu konuda tabiatıyla vatandaşlarımıza da büyük bir görev düşüyor. Yurtdışında ve İsviçre’de yaşayan vatandaşlarımızın da temas ettikleri çevrelere FETÖ’nüngerçek yüzünü ısrarla anlatmaları gerekiyor. Ancak devlet ve millet olarak el ele mücadele ettiğimiz takdirde bu hain örgütün kökünü kazıyabiliriz.

İkinci sorunuza gelince. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, binlerce yıllık kadim geleneğe dayanan, güçlü ve köklü bir devlettir. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Devletimiz ve milletimizin FETÖ’ye karşı verdiği amansız mücadele sayesinde böyle bir ayaklanma tehlikesi olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Ama tabii şunu da söylemek lazım. FETÖ’nün 15 Temmuz gecesi yaptığı gibi ayaklanmaya cüret edenler her zaman olduğu gibi hak ettikleri karşılığı misliyle alacaklardır.

Soru: FETÖ mensupları geçmişte onlara inanarak bağışta bulunanları tekrar yardım etmeleri için arıyor. “Yardım etmezseniz, bizimle olan ilişkilerinizi açıklarız” diye tehdit ediyorlar. Bu durumda vatandaşlarımız nasıl hareket etmeli?

Öncelikle vatandaşlarımız, devletimizin FETÖ’yle mücadeleyi bir cerrah titizliğiyle yürüttüğüne emin olsunlar. Devletimiz tek bir vatandaşının bile FETÖ’yle mücadele sürecinde mağdur olmamasını teminen gerekli tüm önlemleri almaktadır. Dolayısıyla tüm vatandaşlarımız, FETÖ’nün şantaj ve tehditlerine kesinlikle boyun eğmesinler ve devletlerine güvensinler.

Böyle bir durumla karşı karşıya kala vatandaşlarımız kesinlikle FETÖ iltisaklı şahıs veya kurumlarla herhangi bir ilişki içerisine girmeksizin ilgili makamlarımıza gerekli başvurularda bulunsunlar. Devletimiz ve ilgili kurumlarımız vatandaşlarımızın saf duygularla attıkları adımlarla kötü niyetli eylemler arasındaki farkı son derece süratli bir şekilde anlamaya muktedirdir.

Soru: Örgüt üyeleri kendilerine yardım etmeyen kişileri FETÖ üyesi diye ihbar ediyor. İhbar sonucu vatandaşlarımıza terör suçundan dava açılıyor. Türkiye’ye ifade vermeye gitseler başlarına nelerin geleceğini bilmedikleri için çok zor durumdalar. Avukatlarına bile dosya hakkında bilgi verilmiyor. Bu sorun nasıl çözülür?

FETÖ’nün ihbar, şantaj ve karalama faaliyetleri herkesin malumudur. Öte yandan, ilgili kurumlarımız, polisimiz, adli teşkilatımız kendilerine ulaşan tüm ihbar ve bilgileri titizlikle değerlendirmekle mükelleftir. Bu yüzden, az önce de ifade ettiğim gibi, vatandaşlarımızın Türkiye Cumhuriyeti Devletine mutlak bir güven duygusuyla yaklaşmaları ve ilgili kurumlarımızla açık ve tam bir işbirliği içerisinde hareket etmeleri önem taşıyor.

Bu haber toplam 4909 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.