BM’de “Güvenli Liman Türkiye” sergisi

BM’de “Güvenli Liman Türkiye” sergisi

Türkiye’ye yüzyıllar boyu farklı etnik köken ve dinden gelen sığınmacıların ele alındığı “Güvenli Liman Türkiye” sergisi Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde açıldı.

Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından ortaklaşa düzenlenen serginin açılışına Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri (BMMYK) Antonio Guterres, Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Margaret Chan ve çok sayıda davetli katıldı.

Koru, serginin açılışında yaptığı açıklamada, bu serginin Türkiye’nin bugüne kadar sergilemiş olduğu misafirperverliği ortaya koyduğunu ve bunun Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 15. yüzyıldan beri zulümden, baskıdan kaçan yabancılara kapılarını açan bir devlet olduğuna dikkati çeken Koru, şunları söyledi:

“Bununla gurur duyuyoruz. Osmanlı döneminde ilk kez Yahudiler 1400’lü yıllarda gelmişlerdi Türkiye’ye. O günden bugüne zulümden kaçan yabancılar Türkiye’de sığınak buldular. Son olarak da Suriyeliler son yıllarda ülkelerindeki zulümden kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Yaklaşık 1 milyon 700 bin Suriyeli şu anda bizim ülkemizde yaşıyor. Onlara da ev sahipliği yapıyoruz, ülkemizde onları ağırlıyoruz. Bu tabi, hem mali yönden hem sosyal yönden yük bir ülkenin üzerine. Fakat insani duygularla bunu bugüne kadar devam ettirdik.”

Koru, Türkiye’nin yabancılara açık kapı politikası uyguladığının altını çizerek, sadece Suriye’den gelen değil çevre ülkelerden de gelenlere Türkiye’nin ev sahipliği yaptığını ifade etti.

“Türkiye en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke”

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ise sergideki fotoğrafların geleneksel Türk misafirperverliğini yansıttığını belirterek, “Fotoğraflar aynı zamanda benim ülkemin işlemiş olduğu en kötü suçu ve aptal siyasi kararı,16. yüzyılda Yahudilerin kovulmasını, yansıtıyor. Pek çoğu Osmanlı’ya sığındı” diye konuştu.

Guterres, “Bugün Türkiye, dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke” dedi.

Türkiye’deki mülteci kamplarının dünyadaki en iyi kamplar olduğuna dikkati çeken Guterres, “Osmanlı İmparatorluğu’nun ve modern Türkiye’nin tarihine baktığımızda mültecilere bu kadar cömert olan bir ülkeye hayran olmamak, minnet göstermemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Sergide 14. yüzyıldan günümüze kadar Osmanlı ve Türkiye’ye sığınan halkların yaşadıkları işleniyor. Bu halklar arasında 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Avrupa’nın çeşitli bölgelerindeki baskılardan kaçarak Osmanlı’ya sığınan Yahudiler, Ahıska Türkleri, Bulgaristan, Kosova, Bosna Hersek, Afganistan, Makedonya’dan gelenler, İran-Irak Savaşı, Körfez Savaşı nedeniyle Türkiye’ye sığınanlar ve Suriye’deki iç savaş yüzünden 2011’den bu yana Türkiye’ye sığınan Suriyeliler bulunuyor.

2-11 Mart tarihleri arasında gezilebilecek sergi, daha öncede ABD’nin New York ve Washington kentlerinde ve Kanada’nın başkenti Ottawa’da da sergilenmişti.

 

UNO-FLÜCHTLINGSKOMISSAR ANTONIO GUTERRES ‘ALS MEIN LAND NOCH AUS EINER ABSURDEN POLITIK RAUS JUDEN VERTRIEB, NAHM SIE DIE TÜRKEI MIT OFFENEN ARMEN AUF‘

 

UNO- Flüchtlingskommissar Antonio Guterres lobte in Genf im Rahmen einer Veranstaltung das Flüchtlingsengagement der Türkei und appellierte an die Internationale Gemeinschaft, sich stärker für die syrischen Flüchtlinge einzusetzen. Guteress sagte: "Als mein Land im 16. Jahrhundert die Juden aus einer absurden Politik raus die Juden vertrieb, nahm sie das Osmanische Reich mit offenen Armen auf. Nun zeigt die Türkei dieselbe Grosszügigkeit gegenüber syrischen Flüchtlingen. Die Türkei bietet ihnen beste Bedingungen. Nicht nur, dass ihnen Zuflucht gewährt wird. Es kümmert sich auch um Ihre Ausbildung, medizinische Versorgung und Arbeitsplätze. Die Internationale Gemeinschaft sollte der Türkei folgen und sie stärker unterstützen. Die Unterstützung sollte allerdings nicht nur finanzieller Natur sein. Gleichzeitig sollten Europa und die Golfstaaten auch eine grössere Anzahl Flüchtlinge aufnehmen. Die Syrer sind nicht nur die Verantwortung ihrer Nachbarstaaten, sondern der gesamten Welt. Die Türkei ist das Land, das weltweit am meisten Flüchtlinge beherbergt. Bekanntermassen wurden Anfang des 16. Jahrhunderts auf der iberischen Halbinsel Juden entweder vertrieben, in Gefangenschaft genommen oder versklavt. Osmanische Seefahrer retteten die Juden und nahmen Sie mit in türkisch osmanische Gebiete und sicherten ihnen die freie Ausübung ihrer Religion zu. Darüberhinaus sind zwischen 1939 und 1945 viele Juden von den Gräueltaten Hitlers in die Türkei geflüchtet, wo viele bekannte Wissenschaftler sogar ihre Arbeit fortsetzen konnten. Mit Flüchtlingen aus zig verschiedenen Ländern, unterschiedlicher ethnischer, religiöser oder konfessioneller Herkunft, beherbergt die Türkei heute weltweit am meisten Flüchtlinge.“

 

Der stellvertretende türkische Aussenminister Naci Koru sagte an seiner Eröffnungsrede: „So wie wir im 15. Jahrhundert bereits notdürftige mit offenen Armen aufgenommen haben, so nehmen wir im 21. Jahrhundert die vor Gräueltaten und Repressalien flüchtenden Syrer auf. Auch wenn dies uns finanziell und sozial belastet, wir werden weiterhin unserer humanitären Verantwortung gerecht werden.“

 

Gemeinsam eröffneten Guterres und Naci Koru später die fotografische Ausstellung mit dem Thema und Titel „Sicherer Hafen Türkei“. Die Ausstellung löste bei vielen diplomatischen Vertretern und Medienschaffenden grosses Interesse aus.

 

Sicherer Hafen Türkei’ wird zwischen 2-11 Marz 2015 in Palais de Nations, Genf für Besucher geöffnet sein. (Palais de Nations, Mezzanine, E-Gebaude, 2.Stock, Tür 40).

1-004.jpggueres-3-img_6423.jpgguteres-4-img_6424.jpgguteres-6-img_6421.jpg

Bu haber toplam 2768 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.