“BAŞÖTÜRSÜ İLE SEMPACH’TAN GEÇMEYİN”

Hergün aracıyla Luzern’e bağlı Sempach beldesinden geçen başörtülü bir İsviçre-Türk Vatandaşı Bayana Anti-Erdoğan Komitesi tarafından Sempach’tan geçmeyi yasakladı.

Haber: Bahtiyar Okumuş

LUZERN - Luzern’e bağlı Sempach beldesinde oturan 32 Yaşında bir İsviçre-Türk Vatandaşı bayan evine adresli kimliği belirsiz kişiler tarafından bir mektup geldi. Mektupta başörtülü Bayana Sempach’tan aracı ile Başötülü geçmesinin yasaklandığı yazılırken, kendisinin ancak başı açık geçebileceği yazıldı. Mektubu gönderenler kendilerini ANTİ-ERDOĞAN KOMİTESi olarak nitelerken, mektubun arasında kimler olduğu belirsiz. Mektup Sempach postanesi tarafından mühürlenmiş ancak kimin mektubu Postaya verdiği ise belirsiz.

KORKMUYORUM

32 Yaşında İsviçre-Türk Vatandaşı bayan ise evine adreslenmiş olarak ulaşan ilkel mektupdan korkmadığını belirterek, Polise giderek suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Başörtüsünü çıkarmayacağını ifade eden 32 yaşındaki Kadın, başörtüsünü takmaya devam edeceğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:” Benim Siyasi görüşüm kimseyi ilgilendirmez. Mektubu yazanlar ise şiir gibi mektup yazmışlar ve ben alenen hiçbir yerde siyaset konuşmadım.” Mektupta İsviçre ve Türk Vatandaşlığı bulunan Bayan Cumhurbaşkanı Erdoğan hayranlığı ile suçlanmıştı.

IRKÇILIK

Mesleği Mimar olan 32 yaşındaki bayan, kendisine gelen mektubun arkasında siyasetin alet edilerek, konunun başörtülü olması olduğunu tahmin ettiğini söyledi. Hergün sadece evindem İş yerine Porsche aracı ile gidip gelen Bayan, mektubun arkasında Irkçıların olduğunu belirterek, bir bayanın baörtülü olması ve özel bir araç kullanması Irkçılar için bir sorun teşkil ediyor dedi.

Mektupta başörtüsü taşıdığı için ezilen kadın olarak nitelendiren kadın; “Ben 20’li yaşlarımda başımı örtmeye kendim karar verdim. Bekarım ve ailemden ayrı yaşıyorum. İstediğimi özgürce yapabiliyorum. Ezilen bir kadın olsaydım araçta kullanmazdım. “ dedi.

ÖZGÜRLİK VE DEMOKRASI İÇİN SAYGI

İsviçre gibi demokratik bir Ülkede herkesin başka kültür ve İnançlardan olan insanlara saygılı olması gerektiğini vurgulayan 32 yaşındaki başörtülü bayan, Özgürlük ve Kabullenmenin önemi Demokrasi’nin vazgeçilmesi olduğunu ifade etti ve yasa çıkaranların bunu unuttuklarını söyledi. Mektubun suç teşkil edip etmediği ise soru işareti. Zira Luzern Üniversitesi Ceza Hukuku Profesörü Felix Bommer, mektubun ince ince alçak ses ile Tehdit içerdiğini ancak açık açık Tehdit içermediğini belirtti.