Haber: Cemil Baysal

BASEL - Geçtiğimiz günlerde ''Tageswoche'' gazetesi, Almanya Hükümetinin Diyanete bağlı imamlara yönelik baskınlarından sonra, ''Spioniert Erdogan Basler Türken aus?''- ''Erdoğan Basel'deki Türkleri de dinletiyor mu?'' başlıklı bir haber yayımladı. Haberde Basel'de tek Diyanet Camii olan Fetih Camisi hedefe oturtularak, Basel'de Gülen'ci ve PKK'cılar takip ediliyor ve Ankara'ya bildiriliyor iddiasında bulunuldu.
Konuya ilişkin görüş belirten Grossrat Vekili Mustafa Atıcı'nın imamlarla ve Bern Ulusal Parlamento Vekili Sibel Arslan'ın HSK Türkce dersleri ile ilgili açıklamaları büyük tepki topladı.  Tageswoche gazetesi'nin camileri zan altında bırakan haberin yankıları kısa zamanda sosyal medyada ve vatandaşlar arasında büyük tepkilere neden oldu. Tageswoche haberinde Ulusal Parlamento'da Basel BastA Partisi Vekili olarak seçilen Sibel Arslan'ın HSK Türkce derslerini kastettiği ''Öğrencilerin ve bazı ailelerin isimlerinin Konsolosluğa bildirildiği bilgileri bana da geldi'' sözlerine yer verdi. 

Basel Grossrat Vekili Mustafa Atıcı, ''Ben de İsviçre ve Basel'de imamların AKP-Propagandası yaptığına ve Cami ziyaretleri yapan kişilerin hocalar tarafından fişlendiğine inanıyorum'' diyerek, sadece Basel'de değil, tüm İsviçre'deki camileri zan altında bıraktı. Bu açıklamalar Basel'de Tramvayların elektronik bilgi panolarında sıkca gösterildi.

Olaya hem camilerden hem sosyal medyada vatandaşlardan tepki ve yorumlar geldi.
Fetih Camii Yönetimi yaptıkları açıklamada, ''Mustafa Atıcı'nın İsviçre kamuoyuna bir açıklama yapmak yerine sadece Basel Fetih Camii yetkililerine ''yanlış anlaşıldım'' demesini yeterli bulmuyoruz. Basel'de tek diyanet camii Fetih Camii var. Bunu herkes biliyor. Bu açıklamalarla hem Fetih Camii hem İsviçre'deki tüm camiler töhmet altında bırakılmıştır. Mustafa Atıcı'nın açıklamalarını kınıyoruz.'' dediler.
Basel Fetih Camii Yetkilileri Mustafa Atıcı'nın açıklamaların Basel'de tek Diyanet Camii olan Fetih Camisinin yanısıra tüm İsviçre'deki camileri zan altında bırakmıştır diyerek basın açıklaması yaptılar.

İşte Fetih Camii Başkanı Ahmet Söylemzo ve Yönetim Kurulunun Basın açıklaması:
Çok değerli basın mensupları hepinizin bildiği gibi son günlerde basında başta Camimiz olmak üzere diyanet Camileri hakkında bir takım olumsuz görüş ve fikirler paylaşılmıştır.Bu fikirlerin kaynağı olarak da Basel Grosrat Mustafa Atıcı nın görüşlerine yer verilmektedir.
Fetih camii olarak bizim camimiz 1974 den itibaren Baselde faaliyet göstermektedir bu güne kadar her türlü siyasi düşünceye saygı göstermekle birlikde ne Türkiyede ne Isvicrede hiç bir siyasi parti ile organik bir bağımız yokdur.
Derneğimiz kurulus esaslara uygun olarak vatandaşlarımızın sosyal,Kültürel ve Dini ihtiyaclarını karşılamak üzere faaliyet göstermektedir.
Üyelerimiz ve ziyaretcilerimiz dernek lokalimizde sosyal ihtiyaclarını giderip bireysel düşüncelerini özgürce ifade edebilmektedir
Basına yansıyan iddaların hiç birisi gerçek ve dogru değildir İdda sahibi Mustafa Atıcı nın camimize hedef alan sözlerini şiddettle kınıyoruz
Kendisi Camimiz yöneticileriyle bir araya gelerek sözlerinin yanlış anlaşıldığını ifade edip özür dilemiştir. Bu konuda tarafımıza özrünü beyan eden bir düzeltme metni de göndermiştir. Ancak yetersiz bulduğumuz  bu metni, şu ana kadar basın yoluyla paylaşmadığı icin, bu açıklamayı yapmak bir zorunluluk haline gelmiştir.
Kamu oyuna saygıyla duyuruyoruz

Sehr geehrte Damen und Herren
Der TagesWoche-Artikel mit dem Titel "Spioniert Erdogan Basler Türken aus?" vom 2. März 2017 hat durch die Fokussierung auf unsere Moschee eine Verdächtigung in den Raum gestellt, die wir ganz klar zurückweisen.
Diese Verdächtigung wird im Artikel auf die inakzeptablen Zitate von SP-Grossrat Mustafa Atici gestützt.
Die Fetih-Moschee wird seit 43 Jahren von ehrenamtlichen Vorstandsmitgliedern mit sehr viel Herzblut geleitet. Wir sind sehr bemüht darum jederzeit offen und transparent zu bleiben, sowie mit den verschiedensten Teilen der Bevölkerung in einem konstruktiven und freundschaftlichen Dialog zu stehen. Unsere Integrations- und Präventionsarbeiten sowie die unzähligen Moscheebesuche sind in der Stadt bestens bekannt.

Die pauschalisierten Anschuldigungen, die jetzt im Raum stehen, sind ein Affront gegenüber all den Menschen, die mit viel Hingabe aus dieser Moschee das gemacht haben, was sie heute ist. Es sind nicht nur die Zitate von Mustafa Atici, sondern der Artikel als Ganzes, die diese Moscheegemeinde, ihre Mitglieder sowie unsere Freunde zutiefst verletzt hat.

Am Donnerstagabend hatte der Vorstand eine Aussprache mit Mustafa Atici, in der er sein Bedauern ausdrückte und versicherte, dass er auf gar keinen Fall die Fetih-Moschee gemeint hat. Es sei ihm zum Zeitpunkt des Interviews nicht bewusst gewesen, dass die Fetih-Moschee die einzige Basler Moschee ist, welche einen Imam von der Diyanet hat. Erst heute hat er uns eine Stellungnahme zugesendet. Weil diese aufgrund des zögerlichen Handelns von Herrn Atici bisher nicht Öffentlich wurde, sehen wir uns gezwungen dies auf diesem Wege mitzuteilen.
Wir bitten um Kenntnisnahme.