Alman Gençlik Dairesi, ‘baba agresif yapıda’ diyerek, gurbetçi Müjde ve Murat Şen çiftinin oğulları Abdülkadir ve Muhammed Ali’yi daha anne karnındayken ailesinden koparmaya karar verdi. Bebekler doğduğunda, annelerine bile gösterilmeden alınarak, Hıristiyan Alman bakıcı ailelerinin yanına verildi. Bu da yetmedi, Murat Şen’i ‘agresif’ gösteren Alman Gençlik Dairesi, çocuklarına kavuşmayı bekleyen Müjde Şen’in eşinden boşanmasına sebep oldu.

Star gazetesinde yer alan habere göre kabus dolu yıllar geçiren Müjde Şen, “Biz, Alman Gençlik Dairesi ile tanışana kadar mutlu bir aileydik. ‘Babası agresif karakterde, büyüyünce çocuklara şiddet uygulayabilir’ iddiasıyla doğar doğmaz çocuğa el koydular. Benim Almancamın yetersizliğini el koymak için gerekçe gösterdiler. Eşimden boşandım, Almancamı geliştirdim hala çocuklarımı alamadım” diyor.

Daha henüz doğmamıştı

Müjde ve Murat Şen çifti, 2011 yılında Almanya’ya yerleşirken ilk çocukları Abdülkadir, anne karnında henüz beş aylıktı. Murat Şen, ikinci kuşak bir Türk göçmen olarak Berlin’de doğduğu ve büyüdüğü halde Alman vatandaşlığına geçmemiş, Türk vatandaşlığında kalmayı tercih etmişti. Belki de kabus dolu günlerin başlamasının sebebi de buydu, Alman vatandaşı olmayan göçmenlerin çocukları…

Baba şiddet gösterebilir

Müjde Şen’in hamileliğinin yedinci ayında, Alman Gençlik Dairesi uzmanları ailenin kapısını çaldı. Geliş sebepleri, sözde ‘hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyip ilerlemediğini kontrol etmekti’. Ama sonraki ziyaretlerde, “Siz çocuğa bakacak durumda değilsiniz, biz çocuğunuzu alıp bakıcı aileye vereceğiz” demeye başladıklarında, gerçek niyet ortaya çıktı. İlk çocuğunun dünyaya geleceği günü iple çeken Murat Şen, her babanın vereceği yanıtı verdi: “Hayır”… Israr üzerine sinirlenmeye başladı ve bir gün “Çocuğunuzu alacağız” diyen Alman Gençlik Dairesi uzmanları ile beraberinde gelen polislere sesini yükseltti. Böylece, çocuğa el koymak için gerekçede hazırlanmış oldu. Uzmanlar, “Murat Şen agresif bir karaktere sahip. Bebek doğup büyüdüğünde babasından şiddet görebilir” bahanesine sığındı. Bu, çocuğu aileden koparmak için yeterli bir sebepti.

Muhammed Ali’yi de aldılar

Şen çiftinin ilk oğlu Abdülkadir dünyaya geldiğinde yıl 2010’du. Şen ailesi hukuk mücadelesi başlattı ama hala çocuklarına kavuşamadı. Bu da yetmedi, 2012’de doğan ikinci çocukları Muhammed Ali de, ağabeyiyle aynı kaderi yaşadı ve Türk-Müslüman ailesinden koparılıp Hıristiyan Alman ailelerine verildi.

Genç çifti ayırdılar

Yaşanan kabus dolu günler genç çiftin iki çocuğunun da ellerinden alınması ve ‘sabıkalı’ hale getirmeleriyle bitmedi. Ailenin ‘Çocuklarımızı iade edin’ başvurusu üzerine, mahkemeye sunulan ‘Baba agresif karakterde, çocuklar büyürken şiddete uğrayabilir’ gerekçesi sonucu çift boşanmaya karar verdi. Yeter ki çocuklar, ebeveynlerinden birinin yanında büyüsün diye… Genç çiftin boşanması da, iki çocuklarını almaları için yeterli olmadı. ‘Agresif baba’ iddiası ortadan kalkmıştı ama Alman Gençlik Dairesi ve mahkeme, Müjde hanıma iki çocuğunu iade etmek üç şart koymuştu.

Önce Almanca öğren şartı

Müjde Şen, bitmek bilmeyen zorlu süreci, “Yetersiz olan Almancamı çocuklarla konuşacak seviyeye getirecektim. İkinci olarak, ‘Anne ve çocuk eğitimi kursuna’ gidip başarılı şekilde bitirecektim. Üçüncüsü ise, iki çocuğun iadesi durumunda, evde bulunan ikizlerin bakımının aksamayacağına emin olunacaktı. Ben, bir yandan ikizlerimi emzirirken diğer yandan Almanca ve eğitim kurslarına giderek çocuklarımı geri alabilme şartlarını yerine getirmeye çalıştım” diye anlattı.

Küçük Abdülkadir açlık grevinde

Mahkeme Müjde ve Murat Şen’den koparılan iki çocuğun yıllar sonra aileleriyle haftada bir gün, bir kaç saat, Almanca konuşmaları şartıyla görüşmesine karar verdi. Alkolik bakıcı ailelerle çocukların yaşadıkları sorunları dile getiren Şen ailesine, Abdülkadir’i göstermeye başladılar. Ancak, hemen arkasından Abdülkadir bir nevi açlık grevine başladı. Müjde Şen, çaresizce devlet büyüklerine yardım çağrısı yapıyor: “Abdülkadir’i bana bir buçuk yıldır göstermiyorlar. Son görüştüğümüzden haftada sadece bir kere ya yemek yiyor, ya da yemiyormuş. Sürekli hastaneye kaldırılarak beslenmesi sağlanmaya çalışılıyormuş. Biz mutlu bir aileydik. Çocuklarımı aldılar, eşimle boşandık. Çocuğum sürekli hasta. Bir tek, yeniden çocuklarımla mutlu bir aile olabilmeyi istiyorum. Devlet büyüklerimden yardım diliyorum” diye konuştu.