Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, pazar günü saat 03.00’e kadar ülke genelinde toplam 486 kişinin tutuklandığını açıkladı. Tüm bu yaşanan olaylar ise komşu ülkelerde de endişe yarattı.

SON dönemlerde mülteci, kalifiye göç ve göç yasasının tartışıldığı Almanya’da “Benzer olaylar bizde de yaşanır mı?” tartışması başladı. Almanya’da aşırı sağ çevreler, Fransa’daki olayları kullanarak göç karşıtlığını dile getirmeye başladı. Bild gazetesine konuşan FDP Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai, “Almanya’da siyasetçiler, Fransa’daki olaylarla yoğun bir şekilde ilgilenmeli. Kontrolsüz göç ve entegrasyon politikasındaki büyük açıklar iç güvenlik için bir tehdit” uyarısında bulundu.

Bavyera Eyalet Parlamentosu CSU Grubu lideri Alexander Dobrindt de Fransız gencin öldürülmesinin, uzun süredir için için yanan potansiyel bir çatışma ve şiddetin kıvılcımı olduğunu belirtirken, “Fransa’daki ayaklanmalar, insanların büyüyen paralel toplumlar ve entegrasyon eksikliği ile umut eksikliği karşısında uzun süre görmezden gelmeleri halinde toplumda ortaya çıkabilecek patlayıcı gücü göstermektedir. Ancak Fransa’nın sömürge tarihi Almanya’dan farklı ve bu nedenle tam olarak kıyaslanamaz. Buradan çıkarılacak tek ders, bu tür gelişmelere zamanında, net kurallar ve entegrasyon kararlılığı ile göçün kontrolü ve sınırlandırılması yoluyla karşı koymak olabilir” dedi.

Kuzey Ren Vestfalya İçişleri Bakanı Herbert Reul da Fransa ile Almanya’nın tam anlamıyla kıyaslanamayacağını vurguladı. Reul, Almanya’da Paris banliyölerindeki gibi aşırı bir izolasyon olmadığını belirterek, “Orada tamamen farklı sosyal gerilimler de var. Sorunlar uzun yıllar boyunca orada büyüdü” diye konuştu.

AŞIRILAR KULLANIYOR

Fransa’da yaşanan olaylar ise aşırı sağcı parti AfD tarafından kullanılmaya başlandı. Sosyal medyayı kullanan AfD’liler, göçmenlerin ülkeye nelere mal olduğu değerlendirmelerinde bulundu. AfD eş başkanı Alice Weidel, Twitter’da yaptığı paylaşımda “Almanya’nın geleceğine bir bakış” yorumunda bulundu. Almanya’da aşırı sağ kadar, aşırı sol kesimler de Fransa’daki ayaklanmaları kendi siyasi görüşleri doğrultusunda kullandı. Aşırı sol gruplar da polis şiddetine karşı ayaklanmaları örnek gösterdi ve Almanya’da benzer protestolar olmasını istedi.

Fransa’da bir gencin Trafik kontrolü sırasında polis kurşunuyla ölmesinden sonra ülke genelinde büyük olalar yaşanmaya başlandı. Çoğunluğunu göçmen gençlerin oluşturduğu gösterilerde, araçlar ve binalar ateşe verildi. Fransa’da polis şiddetinin de son yıllarda giderek artması ülke genelinde sorun yaratıyordu. 2022 yılında polis kurşunuyla 13 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi.