İsviçre Almanların ’ikinci vatanı’

Avrupa’nın en çok göçmen alan ülkelerinden Almanya’nın verdiği göç de rekor düzeye erişti. Almanların yerleşip çalışmak için tercih ettikleri ülkelerin başındaysa İsviçre geliyor. Sadece geçen yıl 25 bin Alman ülkesini terk ederek İsviçre’ye yerleşti.

Alman Andreas Diepolder, bir süre İsviçre'nin Zürih kentinde yaşadıktan sonra üç yıl önce Cenevre’ye yerleşti. İsviçre istihdam piyasasının yabancılara açılmasından yararlanan Diepolder İsviçre’de çalışma şartlarının AB ülkelerindekinden farklı olmadığını söylüyor.

Diepolder’e göre “Çalışma izni almak için bir iki yere başvurmak yetti. Çalıştığınız şirketin sosyal sigortaya çok katkısı oluyor. Sadece emekliliğinizi garanti altına almak size düşüyor. Ama o da o kadar büyük bir yük değil.“

İsviçre’de iş bulduğunu kanıtlayan her Alman, bu ülkede bir yıllık ikamet izni alabiliyor. İşsiz oranının sadece yüzde 3 olduğu ve kalifiye eleman sıkıntısının çekildiği İsviçre’de iyi mesleki eğitimi olan Almanlar büyük rağbet görüyor. İsviçre’de yaşayan 300 binden fazla Almanın yüzde 60’ı başta hastaneler olmak üzere yönetici kademelerinde çalışıyor.

Bankacı ve sigortacılar gözde

İsviçre’deki banka ve sigorta şirketleri de çiçeği burnunda Alman üniversite mezunlarını adeta kapışıyor. Zürih’teki bir sigorta şirketinde çalışan Rolf Götzel, İsviçre sigortacılığının beynelmilel olmasının büyük avantajlar sağladığını söylüyor.

Götzel “İç piyasası dar olduğu için parasının büyük bölümünü yurt dışında kazanan İsviçre şirketleri ihracata ve dışa açık olmaya önem veriyorlar. İç piyasaya hitab eden Alman şirketlerinden farklı olarak, elemanlarının yurtdışı bağlantılarını güçlendirmesine imkan tanıyorlar“ diyor.

Rolf Götzel Almanya’nın Münih kentindeki eski işine kıyasla Zürih’te çok daha fazla para kazanıyor. Ama bu arada Zürih’teki hayatın Almanya’ya kıyasla yüzde 40 daha pahalı olduğunu da hesaba katmak gerekiyor.

Dil sorunu yok

Almanlar açısından İsviçre’de çalışmanın bir diğer avantajı da dil bariyerinin olmaması. İsviçre’ye göç eden Almanlardan Nina Backes, dil birliği yüzünden İsviçre’yi Almanya’nın bir parçası gibi görmemek gerektiğini belirtiyor.

Backes “Bazı Almanlar İsviçre’yi yabancı ülke olarak algılamıyor ama İsviçreliler Almanya’nın yabancı bir ülke olduğunu akıllarından hiç çıkarmıyorlar. Almanya’daki alışkanlıkları sürdürmek yerine, nelerin farklı olduğuna bakıp kendini uydurmak gerekiyor. Ama yine de ortak değerlerin örtüştüğünü ve Alman olarak buraya alışmakta zorlanılmadığını söyleyebilirim“ diyor.

Ancak İsviçreli bir politikacı Almanların zorunlu uyum kursuna tabi tutulmalarını talep etti. Bir gazetenin attığı “İsviçre daha ne kadar Alman kaldırabilir?“ şeklindeki manşet de ülkede yoğun tartışmaların başlamasına neden oldu.