AB, 2015'teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağı ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor.

AB Komisyonu'nun bu hedefle hazırladığı bir dizi yasa teklifi, yol haritası ve tavsiyelerden oluşan "göç ve iltica paketi", üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilemedi.

Geçen sene Fransa'nın AB Dönem Başkanlığı süresince, paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için "adım adım yaklaşımı"nı benimsemesi üzerine, AB'nin dış sınırlarını güçlendirilmesi ve üye ülkeler arasında dayanışma mekanizması kurulması olmak üzere paketteki 2 unsurla ilgili ilerleme kaydedildi.

İçişleri bakanlarının Lüksemburg'da yarın başlayıp 2 gün sürecek toplantısında bu 2 konuda uzlaşmaya varması hedefleniyor.

Daha sıkı sınır kontrolü konusunda tüm üye ülkeler aynı görüşte ancak, "dayanışma ve sorumluluk" çizgisi üzerinde halen anlaşılamayan noktalar varlığını koruyor.

"Zorunlu dağıtım" yerine "yeterli kapasite"

Üst düzey bir AB yetkilisinin verdiği bilgiye göre, tüm üye ülkeler, sığınmacıların her ülkeye zorunlu dağıtılmasının söz konusu olmayacağı üzerinde hemfikir. Bunun yerine her ülkenin beyan edeceği kapasitesi esas alınacak.

Diğer yandan, dayanışma mekanizması kapsamında diğerlerine nispeten az sığınmacı kabul eden ülkeler ise mali yardım ve personelle destek verecek.

AB içerisinde yılda 30 bin mültecinin yerleştirileceği, sığınmacıları kabul etmeyi reddeden bir ülkenin mülteci başına 22 bin avro ödeyeceği zikredilse de figürler üzerinde anlaşmaya varılmış değil.

Söz konusu yetkili, paket üzerinde oylamanın oybirliği değil, nitelikli çoğunluk ilkesine göre yapılacağını bildirdi. Yetkili bu nedenle, üye ülkelerin paketi veto etmesinin önünü kesildiği için uzlaşma sağlanmasından ümitli olduğunu kaydetti.

2022, "AB'nin göç krizinden bu yana görülmemiş düzeyde düzensiz göç aldığı yıl" olarak kayıtlara geçmişti.

AB'ye 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 64'lük artışa karşılık gelen 330 bin düzensiz giriş yapılmıştı.