Rus siyaset bilimci Vyaçeslav Matuzov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir ülke liderine karşı dezenformasyon kampanyası yürütülmesinin, AB'nin o ülke politikalarıyla hemfikir olmadığını göstermek için başvurduğu standart bir uygulama olduğunu söyledi. 

Brüksel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa'ya yönelik açıklamalarından rahatsız olduğunu ifade eden Matuzov, "Bu anlaşmazlığın nedeni, Erdoğan'ın alt konumda olmayı kabul etmemesi ve Brüksel'den yönetilmeyi reddetmesidir." dedi.

Matuzov, "AB imajını korumak için önce bu kişinin (Erdoğan) ne kadar kötü olduğunu tüm dünyaya anlatacak, sonra iki taraf için de uygun iş birliği yolları arayacak." değerlendirmesinde bulundu.

"AB Türkiye'nin bağımsız politika izlemesinden rahatsız oldu"

Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü kıdemli araştırma görevlisi Boris Dolgov, AB'nin Türkiye'nin bağımsız politika izlemesinden rahatsız olduğunu ve bu nedenle Erdoğan'ın hedef alındığını dile getirdi.

Dolgov, "Brüksel'de AB'ye üye olmak isteyen ülkelerin her adımında merkezin fikrini sormasına ve onay almasına alışılmış. Türkiye'den de bunu beklediler. Ancak Ankara, Brüksel'e hesap vermediği gibi, bazı konularda AB çizgisinin tersine gitti. Ayrıca Rusya ile yakınlaşıyor. Tüm bunların sorumlusu olarak da Erdoğan görülüyor." diye konuştu.

Politika danışmanı Aleksey Panin de Avrupa basınındaki haberlerin Batı'nın Türkiye'deki siyasi süreçlerle hemfikir olmadığının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Panin, Avrupa ile Türkiye arasında güçlü ekonomik bağlar olduğunu ifade ederek, "Zamanla bu kampanyanın tersine döneceğini ve yerini soğuk bir nezakete bırakacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.