Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında birçok konuda uzlaşma sağlanan 18 Mart 2016 mutabakatının üzerinde beş yıl geçmesine rağmen AB tarafından henüz somut bir adım atılmadı. Ankara, kanun dışı göçe yönelik yeni deniz ve kara güzergâhlarını önlemek için her türlü tedbiri aldı ve bunda da büyük ölçüde başarılı oldu. Bütün göçmenleri, uluslararası standartlar uyarınca ve geri göndermeme ilkesine uygun olarak korudu. Ayrıca Türkiye, vize serbestîsi için eksik kalan kriterleri karşılamak için yoğun çaba harcadı. 72 kriterin 67’sini yerine getirdi, ancak AB, bu çabaları da görmezden geldi.

MALİ YARDIMLAR GECİKTİ
AB, Suriye’deki iç savaştan kaçan mültecilere ev sahipliği yapan Türkiye’ye 2016-2019 yılları için 6 milyar avro taahhüt etmişti. Bu taahhüdün 3 milyar 200 milyon avroluk kısmı ödendi. Kalan bölümünün ödenmesi konusunda ise tarih netleşmedi. Türkiye ise Suriyeli mülteciler için 40 milyar dolar harcadı.
GÜMRÜK BİRLİĞİ’NE SİYASİ ENGEL
Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi de henüz hataya geçirilemedi. 25 yılı geride bırakan Gümrük Birliği uygulamalarında işleyişin iyileştirilmesi, kamu alımları, e-ticaret ve hizmetleri kapsayacak şekilde anlaşmanın genişletilmesine yönelik Ankara’nın talepleri bugüne kadar karşılanmadı.

GÜNCELLENME GÜNDEMDE
Öte yandan son günlerde AB-Türkiye arasında yoğun bir görüşme trafiği yaşanırken, Brüksel’in Türkiye ile ‘mülteci anlaşmasını’ yenilemek isteği belirtiliyor. Bu çerçevede AB-Türkiye ilişkilerinde karşılıklı ziyaretlerin sıklaşacağı bir döneme girildi. Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, geçtiğimiz aylarda Brüksel’i ziyaret ederek üst düzeydeki AB’li isimlerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AB liderleriyle yoğun bir telefon diplomasisi yürüttü. AB ile ilişkilerin normalleşme sürecine katkı sağlanması amacıyla ay sonunda AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Ankara’yı ziyaret etmesi bekleniyor.