Almanya'da dokuz Türk'ün ölümüyle sonuçlanan Ludwigshafen yangınının bugün 10'uncu yıldönümü. Tam 10 yıl önce, 3 Şubat 2008 tarihinde nedeni hâlâ belirlenemeyen yangında besi çocuk dokuz Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti. Ludwigshafen'deki en büyük yangın faciası olarak kayıtlara geçen yangın, gizemini hâlâ koruyor.

KARNAVAL GÜNÜ
3 Şubat 2008 tarihinde meydana gelen yangın, resmi kayıtlara göre saat 16.22'de çıktı. Gaziantepli Kaplan ve Karakaplan ailelerinin yaşadığı binada o sırada yaklaşık 70 kisi bulunuyordu. Pazar günü olması ve aynı zamanda Karnaval korteji olması nedeniyle, evde misafirler vardı. Yangınla birlikte büyük panik yasandı, onlarca kişi evde sıkışıp kaldı.

ALEVLER BİNAYI SARDI
Ilk yardımı, karnavalda görevli polisler yaptı. Polisler, birinci kata tırmanarak insanları balkondan kurtardı. Ancak üst kattakiler, itfaiyenin gelmesini beklemek zorunda kaldı. Alevlerin tüm binaya sarması nedeniyle itfaiye erleri de zor anlar yasadı. Yangın söndürüldügünde ise acı tablo yüze çarptı: dokuz ölü. Yangında Medine Kaplan (48), Hülya Kaplan (31), Döne Kaplan (21), Dilara Kaplan (11), Karanfil Kaplan (4), Kamil Kaplan (3), Kenan Kaplan (2), Belma Özkaplı (22) ve Ilyas Çalar (2,5) hayatını kaybetmisti. Binada yasayan Kamil Kaplan'ın (38), yangın sırasında yegeni Onur'u pencereden bir polisin kollarına bırakması ise, yangının akıllara kazınan görüntülerinden biri oldu.

'KUNDAKLAMA DEĞİL'
Alman basını yangından sonra binanın elektrik aksamının çok eski oldugunu ileri sürmüs ve yangının "elektrik kontagından çıkmıs oldugunu" yazmıstı. Türkler olayın kentte bilinen güçlü Neo-Nazi yapılanma tarafından gerçeklestirildigini savunsa da daha olaydan bir gün sonra dönemin Basbakanı Kurt Beck, "Kundaklama degil" demisti.